din alanında birbirine zıt iki yönetici sınıfının** uyuşmazlığının taraflı ve hırçın kalemi oluşu, ölümüne giden yola kırmızı halı döşemiş büyük şair. güçlü olanın, tahammülsüzlükten mütevellit güçsüz olana ölüm buyurduğu dönemde ve coğrafyada, iki kutbun birbirini kötüleyerek çekişmeleri, nef'î gibilerinin yaşamına mâl olmuştur.
duraklama ve gerileme dönemine giren osmanlı içindeki medreseli sünnîler, elde edilen başarısızlıkların suçunu, daha zayıf konumdaki bektaşîlere yığıyordu. atalar inancı'ndan kopartılmış bektaşîlerin bohem tipi yaşamları da bahse konu suçlamaların yerini bulmasını kolaylaştırıyordu. işte, 1635 yılında sarayda boğularak öldürülen nef'î de bu suçlamalardan nasibini almıştır. keza o meşhur dörtlüğü de bu durum üzerine yazılmıştır...
bize kâfir demiş müfti efendi
tutalım ben ona diyem müselman
varılınca yarın ruz-u cezaya
ikimiz de çıkarız anda yalan!