beraber olamamanın ama yine de aşka karşı koyamamanın acımasızlığını anlatan bir Sezen Aksu klasiği." düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar" sözleriyle bu şarkıda aslında eski atasözlerimizden birinin malesef aşkta da doğrulandığından bahsedilmektedir:" (davul dengi dengine çalar) "bir başka dünyanın insanısın yavrucağım, sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun" dedirtecek türden bir aşk, içinden çıkılamayan bir örümcek ağına benzer. aşkınıza tutundukça yürümeyen ilişkiye batarsınız, yürümeyen ilişkiye tutunup ayrıldıkça da aşka batarsınız. Bu tam bir zulümdür. insanoğluna mantığı ve kalbi arasında ölümcül bir düello sunan acımsız bir testtir. Sonunda da hep kaybetmek vardır. Ya aklınızı ya da kalbinizi kaybedersiniz. Bir süre ikisini birden kaybetmek kaçınılmazdır. Tamiri de çok zor olur. Şunu unutmamalıdır ki genellikle acı da olsa düşler kaybeder, gerçekler kazanır. şarkıda da söylediği gibi, insan acılarla kıvransa da ve o aşkta bir daha doğsa da, dünyasını yeniden kursa da, düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar. insanın her ne kadar içinden, "gerçekleri bıraksak ne bok var ki şu gerçeklerde gel hadi düşte yaşayalım" demek gelse de, dünya gerçeklerle devam etmekte olan son derece katı ve somut bir topraktır. içinde düş kurmak serbesttir, ama düşte yaşatmaz. Yine başka bir Sezen Aksu parçasında olduğu gibi, "ne olur bir an unutup kalsak, ne olur biraz ruyaya dalsak, ne olur gerçek olsa masallar, ya da biz masal olsak" son derece masum bir istektir, ama malesef bu dilek hep insanın sonrasında uzun süre yas tutmasını getiren bir cinayete kurban gider. Gerçekler hayalleri öldürür. Sevdiğinizle birlikte mutlu olamıyorsanız, sevdiğiniz artık sizin için bir hayaldir ve ölmeye mahkumdur.
