zira ben başkalarının zevkine uymak değilim. başkaları da benim zevkime uymak zorunda değil. herkesin özgür düşünce hakkı vardır ve bunu layığıyla uygulayabildiği sürece insan olma sıfatını hak eder.
örneğin, ben yazarların favori grupları diye bir başlığa benim kulak zevkime göre hoşlandığım müzik tarzını giriyorum. bunu beğenmek zorunda değilsin fakat saygı duymak zorundasın. ben seni şunu şunu şunu dinliyorsun diye toplumdan dışlıyor muyum? hayır.
bu çerçevede insanlar iletişimde zorlandıkları insanlara yüz yüze yapmaya cesaret edemedikleri eylemleri klavye delikanlılığıyla zevk uğruna saygı duymamaktan asla usanmıyorlar.
yapsınlar; onlar kendilerine yakışanı yaparak saygısızlık yapıyorlar, bense kendime yakışanı yaparak onlara saygıyla gülüyorum.