enam suresi

entry20 galeri video2
    5.
  1. (bkz: eveeeet nerde kalmıştık)
    efenim, sûre maglumunuz baya bi uzun oldugundan dolayi butun ayetleri aciklama durummuz yok. ama soyle kisa kisa aciklamalara deginebiliriz:

    en'am sûresi 92. ayet:

    diyanet meali
    Bu (Kur'an), Ümmü'l-kura (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını hakkıyla kılmaya devam ederler.

    Mekke şehri islam dünyasının manevi merkezidir. Onun çevresi de bütün dünyadır. Resulullah (s.a.) bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamber olup, O’na gönderilen Kur’an da bütün insanlığa hitap etmektedir. işte bunun için ayette Mekke şehrine şehirlerin anası manasına “Ümmü’-kura” denilmiştir.

    muhammed esed meali
    [Ve] bu da, bütün kentlerin atasını ve çevresinde oturan herkesi * uyarman için yücelerden indirdiğimiz bir ilahî kelâmdır, kutlu, [geçmiş vahiylerden] bugüne kalmış (doğru adına) ne varsa tümünü doğrulayan. * Öteki dünyanın varlığına inananlar bu [uyarıya] da inanırlar; namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar da işte onlardır.
    * “Bütün kentlerin atası” (lafzen, “bütün kasabaların anası”), Kur’an'da Mekke için kullanılan bir sıfattır, çünkü Tek Allah'a adanan ilk mâbed orada inşa edilmiş ve daha sonra bütün müminlerin kıblesi olarak tayin edilmişti. “Onun çevresinde oturanlar” ifadesi, bütün insanlığı gösterir (Taberî, ibni ‘Abbâs'dan naklen ve Râzî).

    en'am 108:

    muhammed esed meali

    Onların Allah'tan başka yalvarıp sığındıkları [varlıklar]a sövmeyin * ki onlar da kin ve cehaletten dolayı Allah'a sövmesinler: zira Biz her topluma kendi yaptıklarını güzel gösterdik. * [Ama] zamanı geldiğinde onlar Rablerine döneceklerdir: O zaman Allah onlara bütün yaptıklarını [en doğru şekilde] anlatacaktır.
    * Başka insanların kutsal saydığı herhangi bir şeye -bu, Allah'ın birliği prensibini ihlal ediyor olsa bile- sövmenin yasaklanması çoğul olarak ifade edilmiştir ve bu nedenle bütün müminlere hitab etmektedir. Böylece Müslümanların, başkalarının yanlış inançlarına karşı çıkmaları istendiği halde, bu inançların temel unsurlarını tezyif etmelerine ve böylece hata yapan insanların duygularını incitmelerine izin verilmemiştir.
    * Lafzen, “böylece ... güzel yaptık”. Bu, kendisine çocukluğundan itibaren benimsetilen ve yetişkinliğinde sosyal çevresiyle paylaştığı inançları tek mümkün ve doğru inançlar olarak görmenin insanın tabiatından doğduğuna işarettir -sonuçta, bu inançlara yönelik bir eleştiri, çoğu zaman düşmanca bir psikolojik tepki doğurur.

    ...

    muhammed esed'in belirttigi gibi, 108. ayetin muhatabi mu'minlerdir. baskalarinin kutsalina sovmemelerin allah tarafindan bildirilmis, ogutlenmistir.
    buna muhalefet olusturmak icin getirilen ayetlerde ise allah, inkar eden kullarina ey yalanlayanlar, sapmislar diye hitab eder.

    en'am 46

    De ki: "Gördünüz mü? Allah, işitmenizi, gözlerinizi alsa, kalblerinizi kapasa, Allah'tan başka hangi tanrı onu sizlere getirebilir?" Ayetleri nasıl türlü türlü açıkladığımıza bir baksana, sonra da onlar yüz çevirirler.
    --spoiler--
    delilleri nasıl da açıklıyor. yok aga, kesin kalbim mühürlenmiş benim
    --spoiler--
    kesinlikle! bu yuzden de en'am 46 da buyruldugu gibi baska kimse bu muhru acamiyor. cunku kisi kalbinin muhurlu olmasini isterse allah da muhurler...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük