günümüzde çocuk dediğin, ne bilsin bisiklet sürmeyi, ağaç tepesinde gezmeyi, kovalamacayı, saklambacı, yakan topu, körebeyi, vs... ne bilsin düşüpte kanattığı dizlerinin acısına rağmen oyunun tadını almaktan vazgeçememe duygusunu. günümüz çocukları bilemez o yara kabuklarının ,çocukluğunu yaşamış olmanın kanıtı olduğunu... nerden bilsin ki ? eşekler gibi okul,dershane, ev arasında koşuşturur küçücük yaşında-oyun çağında- , oynayacağı bir yeşil alan kalmamış, yollar vızır vızır araba; site ve apartman bahçeleri araba dolu, gürültü etme, dur , sus, döverim, kızarım diye çemkiren site-apartman sakinleri... ne bilsin çocuk dediğin, 'çocuk' olmayı; diz kapağında var olması gereken yara kabuklarını ?