serdar ortaç'ın "topu topu yedi nota ile kaç farklı beste yapılabilir ki?" sorusuna nazire yaparcasına, "sadece üç piston ile kaç farklı ses çıkarılabilir ki?" diye merak ettiğim enstrüman. üstelik gözlemlerime göre, pistonlara yarım da basılmıyor, her zaman tam basılıyordu. neyse ki geçen hafta bir trompetçiyle tanıştım ve merakımı giderdim. pistonlara basan elin baş parmağıyla çekilen sürgünün dikkatimden kaçmış olduğunu fark ettim. sürgünün jargonda muhakkak başka bir adı vardır ama ben bilmiyorum.