bir insanı anlamaya çalışmaktansa o kişiye bok atmayı yeğleyen bir yazarın saçma söylemidir. Aynı yazar Nazım Hikmet' in "makineleşmek istiyorum" adlı şiirini örnek gösterek Nazım' ın şiirlerinin sanat değeri taşımadığını ileri sürmektedir. Oysa ki bu kadar rahatça eleştiri yapabilecek kadar ( ne eleştirisi resmen bok atmış yahu) alanına hakim olsaydı alıntı yaptığı şiirin fütürizm akımının etkisinde yazılmış ve bu akımın bütün özelliklerini taşıyan bir şiir olduğunu bilirdi. Can Yücel' e de pisliğini kusmaktan çekinmeyen bu arkadaşın onun hiçbir şiirini okumadığına inanıyorum. Okumaktan kastım bir kitabın başına oturup saatlerce ona bakmak suretiyle yapılan eylem değildir. Eser sahibinin sizi götürdüğü alemi okumaktır, onun sanatını görmek,duymak,koklamak,tatmaktır. bu koministmiş, şu sosyalistmiş, beriki liberalmiş diyerek eserleri önyargı ateşi ile yakmak yanlıştır. Can Yücel için çok ağzı bozuk derler, bu yönünü çok eleştirirlerdi. Fakat o küfürden bile sanat yapmasını; küfürü bile nerede, nasıl kullanacığını çok iyi bilirdi. izninizle bir anekdot paylaşmak isterim:
Duygu Asena' nın, konuk olarak katıldığı bir programda Nazım Hikmet için "kartpostal şairi" yakıştırması yapması üzerine Can yücel de şu cevabı vermiş: kart sensin, postal da sana girsin.