mustafa kemal'e yalakalıkta sınır tanımayanlar tarafından bozuk olduğu, pusulasının olmadığı vb. masallarla anlatılan vapurdur. ortada o kadar çok övünülecek durum varken, milli mücadele kadrosunun en önemli isimlerinden biri olması beklenen mustafa kemal paşa akılcı bir manevrayla teftiş heyeti adı altında ingilizlerin de onayıyla anadolu'ya gönderilmişken, bu olayın akabinde de bir sürü başarı varken uydurma bir kahamanlığa ihtiyaç duymak ve gerçeklerin ortaya çıktığı günümüzde hala bunu inkar etmek normal bir insanın davranışı olamaz. ordu müfettişliği gibi öenmli bir resmi göreve sahip iken kıytırıktan bir takayla karadeniz'eaçılacağına inanmak en başta mustafa kemal'in zekasına hakarettir. elinde bir sürü resmi imkan varken kimse onun gitmesini engellemeye çalışmıyorken (hatta gidişi için ingilizlerin resmi onay belgesi mevcut iken) delice bir maceraya atılmak akıllıca bir davranış mıdır sizce? bu yalanlarla menfaat elde etmek kimin işine geliyor dersiniz?