izmitçe

entry39 galeri video1
    4.
  1. Aksavata Yapmak: Belli bir konu üzerinde tartışma halindeyken orta yolu bulucak konuşmayı yapmak.

    Pike yapmak: Israrcı olmak.

    Faça: Giysi

    Faça ile ilgili bazı kalıplaşmış söz öbekleri:

    Façasını Salmak: Kardişim dediği vatandaşa elbisesini emaneten vermek ama bir daha alamamak.

    Faça yapmak : Kıyafet satın almak..

    Façan yansın : Göze hoş gelen güzel kıyafetlere nazar değmesin manasında kullanılan hoş bir söz öbeği..

    Façadan kesmek : Karşısındakini ...ağzı, burnu, kara kaşı yada kara gözü dururken üstündeki elbisesinden tanımak.

    Salmak : Asıl manası; bir örnek vericek olursak ; aşağıya doğru sarkıtmak olsada izmit dilinde bir çok anlama tekabül eden entresan sözcük..
    Sal Bolm Beni : Karşındakine , ondan sıkıldığını ve o an için gitmesi gerektiğini anlatır..

    Sal Bu işleri: Yanlış işler peşinden koşan birine uyarı manasında kullanılır..

    Sal Kendini... : Karşındakine sakin olması gerektiğini anlatan söz öbeği..

    Faça Salmak : Eşine dostuna emaneten giysisini vermek..

    Sinyal olmak: ihtiyacı olupta , sahip olamadığı şeyi bir başkasından istemek...
    Basit bir örnekle pekiştircek olursak ; "Kardişim sigarana sinyal oluyorum daha sonra hesabı kapatırız" gibi bir cümleyle daha iyi anlayabiliriz..

    Kesmek:Bir kaç farklı anlamı vardır..
    1- Bakmak,
    2-Hatırlamak, tanımak..
    3-Bilmek

    Kesiyorum seni: Karşındakine, onu daha önce gördüğünü ima eden söz öbeği.

    Manita Kesmek: Karşı cinsten olan bir varlığa bakmak. Kendince telepati kurmak, bir nevi kendi kendine gelin güvey olmak..Olayı abartırsak gözüyle hamile bırakacak kadar... bakmak..

    Hiç kesemiyorsun bu işleri: Bahsi geçen iş hakkında karşındakine o işten anlamadığını,bilmediğini belirten hoş bir tabir..

    As yapmak: Susmak - Konuşmaması gerektiğini anlatan sözcük.
    Argo tabirle ise ; karşındakine " Akıllı ol !!! " demek..

    Kayıntı atmak: Yemek yemek..

    Aso: izmit demek, delikanlı demek, çarşı çocuğu demek, güzel demek yakışıklı demek, iyi ve hoş demek...Bizi biz yapan bir kelime..Kökü iskambildeki AS'a kadar dayanır..

    Kendini kurmak: Bir canlıyı, , bir nesneyi kısacası herhangi bir şeyi kendine takıntı yapmak..

    iş koymak: Haberdar etmek

    iş atmak: Söylemde bulunmak, varlığından haberdar olunmasını sağlayacak girişimlerde bulunmak.. "Manitaya iş attım" cümlesindeki söz öbeğimiz tam olarak bu anlama gelmektedir..

    Pilaçka olmak: yapışmak, peşini bırakmamak, kovalamak, kurcalamak...

    Pres yapmak: Karşındakine ikna edici baskı kurmak - irdelemek,Yormak..

    Ketenpere: Dolandırıcılık
    Ketenpereye Gelmek Dolandırılmak
    Örn: 'Arkadaş bizi ketenpereye getirmeye mi çalışıyor' Gibi..

    On numara: Karnede yıldızlı pekiyi, 100 üzerinden 100 lük kağıt gibi maksimum güzellikte olan bir şeye söylenen sözcük..

    Paspal: Kötü,Fena gibi Hoşuna gitmediğini belli eden sıfatların yerine kullanılan sözcük.

    Salık=Gevşek : Rahat, Umursamaz tavırlar takınan kimse..

    Kardişim: Türkçeye karın-daş ikilisinden kardeş olarak geçen sözcüğün izmitçe versiyonu..izmitçede de son derece gramer kuralları olduğunu kelimemizde meydana gelen ünlü daralmasından görmek mümkündür..

    Bilader: Bildiğimiz birader'in izmitçede ses olayına uğrayıp gramerinde geçirdiği evrimden sonraki hali..

    Amçolu: Amcam...ızın oğlu için söylediğimiz bu kelimenin aslında en samimi olduğumuz kişiden, sokaktan geçen herhangi birine kadar söylenebilir olduğunu anlatan izmitçe versiyonu..

    Sektirmemek: Genelde erkeklerin hatun kişi için kullandığı ve çapkınlık konusunda amaca ulaştığını anlatır.

    Atar yapmak: Sert çıkmak , çıkışmak, izmit diliyle gider yapmak manasına da gelir..

    Tiiz: En kibar haliyle 'popo' demek.

    Zarbo: Polis demek.

    Terso: Parasız kalmak.

    Mazın: Zengin.

    Patates olmak: Yapılan bir işi yada yapacağı bir işi halledememek, yüzüne gözüne bulaştırmak.

    Patlıcan olmak: Utanmak.

    Kene: Para

    Çekelemek: Genel anlamda içmek, tüketmek anlamında kullanılır.

    Mantarlamak: Başaramamak, hazin son ile karşı karşıya kalmak, ezik durumu düşmek, ezilmek ve hatta büzülmek.. Mantara Bağlamak haliyle izmitçemizde daha sıklıkta görülmektedir...

    Mevzu koparmak: Olay çıkarmak manasında kullanılmaktadır.

    Façalaşmak: Dünyanın herhangi bir yerinde karşı karşıya gelmek- karşılaşmak..

    Metazori: Zorla yapılan eylem..işi zorlama , yokuşa sürme..

    Paçoz: Zayıf, cılız , çelimsiz kimse için kullanılan sıfat..

    Mariz: Dayak, kötek anlamına gelir...

    Marizine Kaymak: Dayak atmak , dövmek anlamına gelir..

    Çökmek: Türkçedeki halinden çok farklı olarak kullanıldığı cümleye göre izmitçede değişim gösterebilen entresan sözcüklerden birisidir..
    Üstüne Çökmek: Bir kişiyi hırpalamak üzere girişimde bulunmak..
    Mekana Çökmek: Mekan Basmak..

    Nallamak: Birini dolandırmak
    Mesela; Nası nalladım aweli belli deil *

    Hap etmek=Pandiz etmek: Karşısındaki kişiyi etkisiz hale getirmek , ağzını burnunu kırmak ya da güzel bir uzakdoğu dövüşü ile hırpalamak..

    Ceket: Manita demek.

    Salça Olmak: Yüzsüklük yaparak bir şeye katılım göstermek , girişimde bulunmak , alakalı hale gelmek..
    Her kıza da salça olunmazki..Pirana mısın bilader sen?...

    Alo Yapmak: Aramak

    Afaroz etmek: Karşısındaki kişiye dayak atmak, hırpalamak, mahfetmek ;)
    18 ...