kılıçdaroğlu'nun amacını açık ve net ifade edebildiği, iyi görebildiği halde faşistçe yorumlamıştır.
ben hala kendisi gibi olmayan hiçbir şeyi kabul etmeyen bir anlayışı hazmedemem. neydi bizim sosyalizm getirmekteki gayemiz? eşitlik, daha müreffeh bir ülke, insanların kardeşçe yaşaması değil mi? o zaman kılıçdaroğlu'nu ya hep ya hiç mantığında def etmeye çalışmak niçin?
net bir gerçek var ortada. söylediğiniz ne kadar doğru olursa olsun anlaşılmadıktan sonra boş. siz iyi olan şeyleri söyleyip insanlar bunu kabul etmedikten sonra bir şeyler değişmeyecekse tkp bu ülkeye ne katacak düşünmeli.
kılıçdaroğlu yapılması gerekeni yapıyor. tıpkı eski chp dönemlerinde olduğu gibi geniş tabana yayılmayı amaçlıyor. sanmayın ki sağdan oy kapmaya başlayıp icraat olarak değişecekler. akp her dediğini yaparak mı iktidarda kaldı? bakın yolsuzlukla mücadeleye geldiler, baş hırsız onlar.
iş burada kendini pazarlayabilmek. halka, onların anladığı dilden konuşmak. tkp mecliste olsa idi baykal'dan veya kılıçdaroğlu'ndan fazlasını yapabilecek miydi? bakın bugün mhp bile yükselişte. sadece konuşuyorlar. oyları artıyor. ama oylarını arttıran konuşmalarını icraate döktükleri yok. gidip de akp icraatlerini anayasadan döndüren tek hamleleri yok. hepsini yapan chp. sevmediğimiz baykal ve arkadaşları.
tkp en büyük yanlışını hala göremiyor. halka açılamıyor. kılıçdaroğlu ise bunu deniyor. bu mantıkta tkp'nin gelecek planında meclise girmek, daha fazla kişiye ulaşmak gibi bir amaç olmadığını da anlıyoruz. sadece romantik siyasi kalmak istiyorlarsa eyvallah. ya da potansiyel insanları oyalamaksa amaç eyvallah. o zaman bu potansiyel çürüyecekse oportünistlik olmuyor mu bu? olumlu gelişmeler de bu ülkede baltalanacaksa, ya sadece benim gibi düşünün ya da yok olun denecekse, hem de akp tehdidine rağmen, bu oportünistlik olmuyor mu?