sokak düğünleri küçüklüğümden beri aynıdır. düğün evinin çatısında
bayrak asılıdır.davulcu, zurnacı ve sazcı getirilmiştir.
sazcının bir yeri vardır ve ordan hem
saz çalar hem şarkılar söyler.(bayıltacak derecede)
davulcu ile zurnacı da ayakta gelenleri karşılar. misafirler
geldiğinde etrafta koşuşan çocuklara uyarılar yağar.
''oğlum, kızım koşmayın düşersiniz.'' mantar tabancası,
oyuncak vs satan amcalar vardır. çocuklar düğünlerde mantar
tabancası veya başka bir oyuncak almak için can atarlar.
o yüzden her an anne veya babasına oyuncak almak için
yalvaran çocuk görebilirsiniz.
bir de halay ekibi vardır. gelinin ve damadın tarafı halka oluşturup
birlikte halay çekerler. halaya girmek isteyen küçük çocukları
halaya almazlar. bazı çocuklarda halay halkasının içine sızıp,
havaya ateş atmek, birbirlerine bir şeyler söyleyip gülmek gibi
salakça şeyler yaparlar. bazı çocuklar ise elinde kamera olan
abinin götünde dolaşır ve kameraya çıkmak için elinden geleni
yaparlar. ''abi beni de çek n'olur abi''derler. sonunda
amacına ulaşırlar kamera onları çeker ve birbirlerinin kafasına
deli işareti yaparlar ve kameraya dil çıkarırlar.
bir de tanımadığınız halde tokalaştığınız akrabalar vardır.
bu akrabalar ikiye ayrılır, insaflı olanlar, insafsız olanlar.
insaflı olanlar sizin onu tanımadığınızı bilir ve sadece halinizi
hatrınızı sormakla yetinir. insafsız olanlar ise sizin onu
tanımadığınızı bile bile ''beni tanıdın mı?'' diye sorar.
ve sizde doğal olarak tanıyamadım dersiniz ve kendini tanıtır
sizde ''heee, tamam şimdi hatırladım'' deyip geçiştirirsiniz.
halbuki o adamı, kadını hayatınızda ilk defa görüyorsunuzdur.
bir de balkondan düğünü seyreden kadınlar vardır. sürekli sırıtıp etrafı süzerler.
düğün olduğunu bile bile o sokaktan geçen arabalar halayı bozar.
araba gittikten sonra halay tekrar kurulur ve oyuna devam edilir.
bir de plastik sandalyelere oturup ''biz en son ne zaman
görüşmüştük'' diyen amcalar vardır.
saat ilerler, sazcı hala elinden sazı bırakmamaktadır ve intihar
etmek istersiniz. babanın ayağa kalkıp eliyle ''hadi gidiyoruz''
hareketi yapmasıyla ''oh bee hele şükür'' dersiniz fakat
hevesiniz kursağınızda kalır. çünkü sırada yakın bir akrabanın
evine gidilme vardır. ama yine de o gürültüden uzaklaştığınız için
biraz seviniyorsunuzdur. eve gidersiniz sohbet, muhabbet
bir de bakmışsınız akrabaların ısrarı üzerine o gece orda kalma
kararı alınmıştır.sizde okeye dalmışsınızdır ve ''amaan kalalım
anasını satayım'' dersiniz. sabah ordan giderken ''ulan aslında
eğlendim haa'' dersiniz ve böylece 1 saatlik gittiğiniz düğünde
1 gün kalır ve geri dönersiniz. işte sokak düğünleri böyledir ve
böyle olmaya devam edecektir...