odamın kapısı 'dan' diye bir ses ile aniden açılırken uykumun en tatlı yerinde bomba etkisi yaratır sanki. rüya ile gerçek arasında gidip gelir beynim ve istemsizce açarken gözlerimi, anne'den gelen şu sesler yankılanır kulaklarımda:
- ''oooo uyanmışsın zaten kalk hadi kalk kahvaltı yapalım saat kaç oldu!..
uyanmakla uyumak arasında bocalarken şaşkınlığım içinde rüyamın en tatlı yerinde , devamını büyük bir heyecanla sanki bir macera filmiymişcesine görmek istediğim rüyamdan ayrılma çizgisinde gidip gelirken , kaybolduğum benliğimin içinde düş ile gerçek arasındaki o ince fark kadar sakin ama biraz da üzgün bakışlarımla ...
-- ''annne yaaa ''
derim.
gayet yüksek ses tonuyla ve otoritesini belli eden bakışlarıyla annem:
- ''aa hadi ama saat kaç oldu'' der.
küçük bir çocukmuşcasına dünyam yıkılır kısa süreli de olsa. sanki oyunun tam ortasındayken ''topunuzu keserim len'' diyen yaşlı bir amca'nın korkunç bakışlarından etkilenmiş bir çocuk olurum üzülürüm. ya da ezan vakti eve gitmesi gerektiğini bilen bir başka çocuk. hepsin de aynı hüsran. oyun bitmiştir. düş başka bir uykuda var olacaktır artık.