marka düşkünlüğü iki kulvarda incelenmelidir:
1-tikky diyerek tabir ettiğimiz, nişantaşı, bağdat caddesive bilumum avm'lerde konuçlanmış olan koloni varlıkların, kendilerine pazarda yer bulma amaçlı giydikleri kıyafet konusunda ki düşkünlükleridir. bu kötüdür sadece manita yapmakamaçlı markaya para verilmez. hele birde cebinde 10 ytl ile gezip 200 ytl'lik lacoste sweat giyiyorsan eğer, elalarını elalarını allah versin belalarını denir.
2-gerçekten kalite anlamında markaya düşkün olan insanlar zaten belli bir statü sahibidir. maddi gücü yerindedir ve bilir ki mahmutpaşadan aldıgı bir tişörtle bir paul-sharkın arasında çok fark vardır. 5 yıl boyunca sürekli yeni tişörtler alacagına bir kere ödediği parayla eskimeyen, kıçı başı sarkmayan, rengi kolay kolay solmayan bir ürünle hayatını idame ettirir.
doğru olan davranış biçimi 2 numaralı olandır.