yanlızlık yaşanmışlık üzerine kurulu bir hezeyandır.
kişinin kendi iç sesiyle bile teması varsa, tam olarak yanlız olamaz, ancak kendi ile başbaşa olmaktan sözedilebilir. nezamanki tamamen gölgesiyle kalır beden, susar içindeki insan, kişi o zaman saf yanlızlığı yaşar. o an kendine dahi anlatamaz yanlızlığın getirdiklerini, ancak tekrar kendi ile buluşunca kavrar hezeyanını. kendine kavuştuğu an, yanlızlığın hissettirdiği hezeyan şekillenmeye başlar; bir başka bedene sokulduğu anda ise dile gelir, hezeyanın sessiz sesi.