sevgili arkadaşım...
bu yazıyı ben sana yazdım. sevgili diye hitap ettim ama bilesin ki o bildiğimiz sevgili değil! bir hitabet şekliydi emin ol arkadaşım. ya niye kıllandın yine, ne yani sana her yazdığım mektup eskiden yaşadığım ve sana yazdığım duygusal yoğunluğun izlerini mi taşımalı? öyle mi sanıyorsun. yanılıyorsun. ruhumda kopardığım fırtınaların sebebi hep sen mi oldun ve olacaksın? nedir senin bu bendeki şifre çözme merakın? benim her yazdığım şeyi kendine mi yontman gerekiyor. aaaa olmuyor ama okurken bile senin pis pis sırıttığını hissedebiliyorum ve şuna bak gerzek yine bana yazıyor diyorsun ve "ehiehi" gülüyorsun bana içinden. tamam budala de sen bana. olsun canın sağolsun... haa! yazmak mı diyordum. geldim geldim oraya ;
evet, ben bu yazıyı sana yazdım. işin yoksa pazar günü bana gel. romantik bir film aldım. şarap da üstelik mahzenden yıllanmış 1967 bordeux..gögüs kıllarımı da biçimli aldırdım. yani yanlış anlama etraf kıllı mıllı değil, tertemiz ak pak.
öptümkibbye.