öncelikle şunu tanım olarak yazayım ve bitsin; günahıyla sevabıyla miadını doldurmuş bir yönetimdir.
şimdi gelelim sevaplara ve günahlara:
önce stadın bitirilmesi ve tesisleşmenin tavan yapması tamamen çok büyük bir başarıdır.
bunlar 12 yıllık bir süreçte yaşanmıştır, ki avrupa seviyesine baktığınızda oldukça kısa bir süredir. ve bu öncelikle şuna bağlıdır: büyük taraftara.
diğer bir konu ise gerçekten tüm amatör branşların tam gaz başarıya koşmasıdır, zaman zaman sekteye uğrasa da. normalde bir ülke düşünün ki, bu amatör branşların hiç birisini haketmiyor aslında, yatıyor futbol ve kalkıyor futbol. evet futbol lokomotiftir bizim gibi ülkelerde. ve önüne gelen dingilin* bir köşe kapıp yazdığı bir spordur, geçmişine bakılmadan hem de. ve bu adamlar televizyonlarda da birer köşe kapıp başkanların ve birilerinin tetikçiliğini yaparlar. onlar için her daim birileri hakem ayarlar, satın alır, futbolcu da alır ve hatta maç ayarlarlar. bu yönetim hakkında çıkan bu tip dedikodulara da bir kere olsun cevap verememişlerdir aziz yıldırım ve ekibi. öyle olunca da herkes iş bağlı falan diye de teyit eder kendi arasında gayri resmi olarak. oysa kazın ayağı öyle değildir. yoksa niye 2 şampiyonluk son maça kalsın ve oradan uçup gitsin!
neyse uzatmayalım şimdi:
madem bu ülkeye müstehak ve sadece futbol bütün sporların tanrısı, o zaman lağvetmek lazım tüm branşları. alırsın toplam 1-1,5 milyon tl'lik sporcular tüm branşları kapsayan takılırsın kafana göre. ne gerek var final four hedefine! ya da voleybol finaline!
endekslersin tüm giderleri futbol takımına yaparsın kombineleri %25 daha ucuz. fullersin stadı fiks 45.000 kişiye olur biter.
sonra ne yapman lazım senin?
senin değerlerin var di mi? kim onlar mesela tuncay, mesala ümit özat! şimdi küfür etmeyin bu adamlara! bir düşünün bakalım bu yönetim nerelerde yanlış yapmış!
niye gitmiş tuncay? niye ümit özat son ankara maçında bu kadar bilenmiş bize?
sebeplerini sorun araştırın, tartışalım sabaha kadar.
o ümit özat değil miydi kaptanın senin 5 yıl boyunca? kaldırmadı mı şampiyonluk kupaları?
madem adamı bırakıyorsun kadroda tutmayacaksın niye adam köln takımıyla anlaştığını bilmem nerede açıklasın? niye koymuyorsun kaldırdığı kupaları kendi tv'nin canlı yayınına ve adama başarılar dileyip uğurlamıyorsun sırtına vurup? niye tuncay'a, aurelio'ya vasat birer adam muamelesi çekiyorsun diğer yabancıların yanında? niye aynı parayı onlara vermeyip bir de diğerlerini el üstünde tutuyorsun, bulunmaz hint kumaşı muamelesi yaparak? adam gider tabi, durur mu? hem de bir lira kazanamazsın bu gidişlerden. bu da senin basiretsizliğin olsun yönetim, benim değil.
sende vefa denilen hadisenin gramajı yok da ondan!
bunlar sadece iki örnekti. geçelim bunları. bir tane genç yok mu bu takıma alttan kazandırılacak. hani biz milyonların sevgilisiyiz, hiç mi bir genç yok bu takıma çıkacak forma aşkıyla be! hepsi mi kötü? o zaman sen de kötüsün yönetim!
transferlere bakalım: alex gibi iyi bir adam alıyorsun. ama forvete harcadığın en az 35-40 milyon euro var (kezman, güiza ve gökhan ünal) ve toplam bu 3 adamın attığı kafa golü sayısına bakın sadece. semih'i saymıyorum onu da bitirdin bu arada zaten, sana en kritik golleri atan adamı harcadın ayaküstü.
yani 5 yıl önce adam gibi yetenekli ve umut vaadeden bir forvet alsaydın 23-24 yaşında halen daha sana önünde 3-4 yıllık hizmet yapacak durumu olurdu. ve arada da bir takviye yapardın yine forvete. ama yerli ama yabancı. alex varken tek forvet doğru ama forvet alabilme işi külliyen yanlış. gözünü kapat 40 milyon euroya 25 yaşından genç iki tane mermi gibi zenci alırdın fransa liginden. sadece fransa liginden hem de başka yere bakmana bile gerek yok. ama ne oldu hikaye! yaptığın yanlışa bir yanlışla daha eşlik edip güiza gibi bir adamı alıyorsun. bir tane adam eksiltip topu takımda tutamayan birine bel bağlıyorsun. iş değil! hem de hiç değil!
sonra diğer bir konu ki bize olan asıl nefretin sebebidir, rakiplerine saygı duymuyorsun.
rakiplerini yen eğlen dalganı da geç ama bir yere kadar, sonrasında saygı duy! yönetim olarak duy, seyirci olarak duy ve oynayan sporcuların olarak saygı duy! yaptığın açıklamalarla saygı duy! abartma, kendini dev aynasında görme. evet sen en büyüksün ama böyle değil! tüm camianla en büyüksün, davranışınla en büyüksün. birilerini madara ettik ya da itin bir tarafına soktuk mantığıyla değil. her sene şampiyon olamazsın eyvallah onu herkes biliyor zaten. ama her sene başarılı bir çizgide gidebilirsin bu potansiyelle. taraftarını sağmal inek gibi görmezsen sana canını bile verir onlar, onların aşkı renklere size değil! bunu asla unutmayın!
ikincilikte başarı olmalı bir yerde. yok bunu kaldıramam diyorsan o zaman yukarıda dediğim gibi yapar tüm gelirleri futbola akıtır ve işi ehil adamlara teslim ederek kurarsın takımını ve çatır çatır yenersin herkesi. koyarsın takımın başına bir türk hoca hepimiz gurur duyarız onunla.
zico gibi bir dünya futboluna damga vurmuş adamı kovdunuz siz? niye şampiyonluk gitti diye. ee bu daum'u niye kovmuştun? aynı sebepten. şimdi niye geldi ve gidiyor, varsa anlayan beri gelsin! bu ne biçim krizden kriz yaratma olgusudur.
hadi zico'yu geçtim. bak 75 lik dedeyi getirdin adam pipisini göremiyor. lan orada alkmaar gibi bir vasatı 30 yıl sonra şampiyon yapmış bir van gaal var! yok olmaz! bak adam bayern'de harikalar yaratıyor. niye? adam sistem hocası, kargaşa ve günü kurtarma hocası değil de ondan!
o sebeple bu yönetim artık gitmeli! hem de o dakika gitmeli. son 12 yıllık hataları için değil, bu son rezaleti örtmek ve kapatabilmek için gitmeli. bu gücün önünü açmak için ve ufkunu genişletebilmek için gitmeli. o güç bu camiada var ve bu camia çok daha iyi yönetilebilir hem de çok daha iyi!
o sebeple bu yönetim gitmeden ne bir maça gideceğim ne de bir futbol yorumu yazacağım artık!