"...bu tip yazarlar dişilerle temasa geçmeye kasarken önce ense kısmındaki parlak ve renkli tüyleri kabartırlar ve bu tüylerin arasından çiftleşme dönemimdeki dişi yazarların algılayabileceği bir koku salınımı yaparlar. amaç çiftleşme dönemindeki dişinin dikkatini diğer erkeg yazarlardan önce çekebilmek ve soyunun devamı olan gerekli bir takım atraksiyonlara rakiplerinden önce girebilmektir, ancak erkeg yazarlar kasma dönemlerinde diğer çiftleşme dönemindeki erkeg yazarların saldırılarına maruz kalabilirler. diğer erkegler, dişiyi harekete geçirmek amaçlı salgılanmış olan afrodizyak etkili kokuyu eğer onlar da kasma evresindeler ise bir tehdit unsuru olarak algılayabilirler ve yaşama alanına müdahele edildiğini düşündükleri için göğüs kıllarını kabartarak ve bu kılların arasında bulunan zehirli iğneleri rakibinin gözüne gözüne sokmak istercesine blirginleştirerek, "bağa bişey mi didin hocu"yla başlayan sert kavgaların yaşanmasına sebebiyet verecek yanlış anlamalarda bulunabilirler. kasma evresindeki erkeg yazar "ne dicem sağa la" diyerek dişisini etkileyebilmek için diğer erkeglerin saldırganlıklarından kendisini korumaya çalışabilir yada diğer erkeglerle hunharca mücadele etme yolunu seçebilir..."
insanın zihninde böyle belgesel tadında kasışlar belirmesine yol açan hareketler bütünü olmakla beraber "kas kas nereye kadar, rahat ol o kendi gelir zaten" cümlesini de ek olarak akıllara getirmiyor değil...