dizilerimizin olmazsa olmaz aksesuarlarından bir taneside cam bardaktır. bu ister bir su bardağı olsun isterse bir çay bardağı bizlere çok şeyler anlatır.
örnek 1: esas oğlan, yağız delikanlı çok sinirlidir, asabidir, yıkılmış, örselenmiştir o an eline geçirse koskoca bir migros tribünü dolusu insanı haşamat edecek haldedir. işte izleyiciye bu ruh halini yansıtmak için delikanlının eline bir bardak verilir. biz evvela 30 saniye kadar arkadaşın gözlerindeki şimşek çakan bakışları izleriz, daha sonra bu delikanlı elindeki bardağı sıkar, sıkar, sıkar ve kırar parça pinçik eder, anlarız ki abinin tersi pis ve çok gururlu. ne karizmatik oldu değil mi?
örnek 2: hanım kızımız mis gibi rize turist çayı dolu bardağıyla oturma odasına yönelmiştir. o esnada bi telefon çalar, bazan zil çalar. telefondaki veya kapıdaki kimse araması, gelmesi hiç beklenmeyen bir kişi ise o bardak elden düşer. o bardak düşecek arkadaş, onu usulca bir yere bırakamazsın. çünkü çok şaşırdın, şok oldun. böyle yapmazsan seyirci yüzündeki sikko oyunculuktan iç dünyandaki kırılmaları, şaşırmışlığı anlayamaz.