tanrının her yerde olduğuna inanan insan

entry27 galeri
    15.
  1. allah´in her yerde olmasi konusu caglardir tartisilir. insanin maddeyle muhatap olmasi konusuyla derinden ilgilidir bu konu. insan, bes duyusuyla maddeyi algilar. bu bes duyu, sinirlerin elektrik sinyallerini iletmesiyle olur. biz bir elmayi gözümüzle görür, elimize aldigimizda sertligini hisseder, isirdigimizda tadini dilimizle algilariz, sonra da onu yutunca sinirlerimiz bize o elmayi yedigimizi bildirir.

    ama bu prozdürün hicbir yerinde bizim elmayla direk bir muhatapligimiz olmamistir. biz sadece sinirlerimizin bize söyledigi seyleri algilariz. bu konuyla bircok felsefeci de ilgilenmektedir. insan-madde konusu cok karmasik bir konudur. bir insan bes duyusunu da kaybedecek olursa, maddeyle olan bütün baglantisi da sona ermis olur. bu durum bize maddenin ne kadar gercek oldugu sorusunu sordurur. bugün cd calarlarimiz bize orkestra orada olmadan bir senfoniyi calabilmektedir. iyi bir dolby surround sistemi olan bir adam, cep telefonuyla birisini arayip o an konserde oldugunu söyleyerek hattin diger ucundakini kandirabilir.

    insan sinirlerinin bittigi noktadan sonra her ne varsa onunla kesinlikle muhatap degildir. bugün üc boyutlu sinemalar da insan kendisini okyanusun derinlerinde bir yerde köpekbaliklarinin kavgasini izliyormus hissine oldukca gercekci bir sekilde kapilmaktadir. insanin islaklik ve koku hissini hissetmesi de saglanabilse o sinemada gördüklerinin gercek olmadigi hissine sadece "sinemada oldugu önbilgisine sahip oldugu icin" kapilmayacaktir. yoksa o insanin duyularina binaen bakildiginda, o insanin orada olmadigini ispatlayacak hicbir veri yoktur. sadece "sinema da olmadigi" önbilgisi, o insani okyanusun ortasinda oldugu yanilsamasindan korumaktadir.

    iste kaf suresi 50.ayetteki "allah´in insana sah damarindan daha yakin oldugu" konusu, islam alimlerince bu noktadan itibaren ele alinir. günümüz teknolojisi koca bir orkestranin ürettigi sinyalleri bir disk´in üzerinde koruma altina alabilmekte, ve orkestra olmadigi halde o orkestrayi varmis gibi duymamizi saglayabilmektedir. demek ki sinyallerin kaynaginin ne oldugu cok önemlidir. bizim bütün duyularimiz "sinyalleri" algilamaktadir, algiladigimiz sinyallere binaen de biz bir seyi "var" kabul ederiz. bu sey kendimizi hissetmemiz konusunda da ayni prensiplerle calisir.

    allah´in insana sah damarindan daha yakin olmasi demek, sah damari insanin icinde olduguna göre, allah´in insanin icinde oldugu anlamina gelir. ya da sah damarinin falan bir yanilsama oldugu anlamina da gelebilir. belki sadece allah ve ruh vardir, ve diger hersey de kaynagi allah olan bir üc boyutlu bir sinema dan ibarettir. ölünce de film bitmektedir.

    dünya hayati icerisinde de buna uygun örnekler mevcuttur. mesela rüya, buna iyi bir örnek olur, daha iyi bir örnek hipnoz dur. insan hipnoz esnasinda kendi cocukluguna gidip o anki olaylari aynen gercekmis gibi yasayabilmektedir. halbuki bu tamamen bir yanilsamadir, sahis o anda bir psikologun muayenehanesinde bir kanepe de yatmaktadir.

    bu konu cok derin ve felsefi bir konudur, da üstünde fazla düsünmemek hayati ciddiye alip dogru düzgün bir hayat yasamak ta istenenler arasindadir. ama ben bes duyuma göre birisinin bogazini kesip sah damarina baktigim zaman orada allah falan görmüyorum. inanmayan olaya bu planda bakar. ama benim bütün gördüklerim de sinyalden ibaretse, ve bu sinyalleri gönderen varlik bilincli bir varliksa, o zaman bana istemedigi sinyalleri göndermiyor olabilir. benim bilgisayarim, spftware ini installation yapmadan elimde tuttugum camcorder i tanimiyorsa, ve o an icin camcorder bilgisayar icin mevcut degilse, ama installation yapildigi zaman o tanima gerceklestiriliyorsa, demek ki gönderilen sinyali alacak software in mevcut olmamasi halinde ben bir seyi pekala da göremiyor olabilirim. ama onu benim göremememem o seyin yok oldugu anlamina ne kadar gelir...orada yanilsama nerede baslayip nerede biter?...bu sorularin yanitlariyla felsefe ilimi kafayi yemektedir.

    ancak gercek sudur ki, madde dedigimiz seyle bizim muhattabiyetimiz, son derece tartismalidir. duyularimiz o kadar da güvenilir seyler degildirler. duyularmiz göreceli olarak algilarlar herseyi, öyle olmasa, bir elimizi sicak öbür elimizi de soguk suda beklettikten sonra ikisini de ilik suya sokunca, ilik su sicak sudaki elimize soguk, soguk sudaki elimize de sicakmis gibi gelmezdi.

    evet, sonucta ya sadece allah ve ruh vardir deriz, ya da algiladigimiz bütün sinyalleri gercek kabul edip, allah yoktur deriz. bu, bir cesit secim alternatifidir. eger allah varsa, kuran´daki nahl 79 ayeti de , kaf 50 ayeti de daha iyi anlasilacaktir. nahl suresi 79 ayet : su havada ucan kuslari görüyor musun? onlari orada allah´tan baskasi tutmuyor" demektedir. mesela bu ayet az evvel verdigim 3 boyutlu sinema örnegiyle cok güzel örtüsür.
    0 ...