insanlarin kaset olayi hakkinda konusurken unuttuklari cok onemli bir nokta var.
soz konusu kasetin dogru olup olmadigi da henuz kesinlik kazanmadi, bu konuda olayin kahramanlarinin ya da gorusu kabul gorecek bir arastirma kurulunun karari ve aciklamasi olmadigi surece emin olamayiz.
diyelim ki olduk, ya da kimilerinin anlayacagi dilden yaklasayim, velev ki emin olduk ve kaset dogru cikti. yani baykal hukuki acidan evli olmasina ragmen baska bir kadinla birlikte oldu. bu kadin parti icinden veya disindan bu konuyu kenara birakalim. bu durumda, hanginiz bir kadinla veya bir erkekle yasadiginiz kimi ozel anlarinizin internet sitelerinde goruntulu olarak dolanmasini ister? baykal magdur oldu evet, ozel hayatinin gizlilik ilkesinin elinden alinmasindan dolayi.
eslerine ihanet edenleri magdur olarak goremeyiz sozu gercekten cok acimasiz. adam aldatmis, birakin karisi karar versin degil mi? sen adamin ozel hayati uzerine atip tutarsan elbette ki magdur deriz o adama. ne yapmamiz lazim? madem aldatti, gomelim bir cukura tas atarak oldurelim. bu mudur? nasil olsa esine ihanet etti. ne istersek yapariz.
unutulmamasi gereken bir nokta da elbette ki yansiyan goruntulerin dogru oldugu taktirde deniz baykal adina cirkin bir durum olusturdugudur. hicbir secmen oy verdigi partinin genel baskaninin boyle goruntuleriyle karsilasmak istemez ne kadar bizi ilgilendirmese de, ben oy verdigim insanin bu denli goruntulerinin basinda dolanmasini tasvip etmem. etmeyecegim de. fakat ortada ne kasetin dogru olduguna dair bir kanit ne de bir beyan var. daha ortada dere yok, biz pacalarimizi sivamis, birilerinin bir yerlerine sokmaya calisiyoruz simdiden.