dökülen gözyaşı kolpadan değilse, rol yapmıyorsa adam; her daim bir adım önde, bir kat daha kıymetli olmasına neden olan durumdur. içinde bir yerlerde 'yaşayan' bir yer var demektir çünkü, içinde bir yerlerde hala bir 'çocuk' vardır. gururunu, duvarlarını bir kenara bırakacak kadar güvende hissetmiş kendini demektir. aynı zamanda bir o kadar yaralanmış demektir. babanız 30 yıllık dostu ölünce ağlar mesela hıçkıra hıçkıra; eliniz ayağınıza dolanır. endişelenirsiniz bir şey olacak diye, elinizden hiçbir şey gelmez, beklersiniz. aşık olduğunuz adam ağlar başı göğsünüzde ya da dizlerinizde; ne diyeceğinizi bilemezsiniz. titreyen dudakları kalır hafızanızda, bir de ardı ardına sessizce dökülen gözyaşları. bir ilişki bitiminde ağlar ayrılmak üzere olduğunuz adam, tartışmayı bir kenara bırakır susuverirsiniz. sırtınızı dönüp gidecekken durursunuz belki.
velhasıl ağlayan erkeğin kadında bıraktığı tek etki ne yapacağını bilememek, kendini çaresiz hissetmektir.