Ey arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür; tanrısal inanışların belirtisine bakarak diyebiliriz ki: insanlar iki sınıfta, iki dönemde incelenebilir, ilk dönem, insanlığın çocukluk ve gençlik dönemidir. ikinci dönem, insanlığın erginlik ve olgunluk dönemidir.
insanlık birinci dönemde tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddî vasıtalarla kendisiyle meşgul olunmayı gerektirir. Allah, kullarının gereken olgunlaşma noktasına erişinceye kadar içlerinden vasıtalarla dahi kullarıyla meşgul olmayı tanrılık özelliğinin gereklerinden saymıştır. Onlara Hazreti Âdem Aleyhisselâm'dan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayısız denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve elçiler göndermiştir. Fakat Peygamberimiz aracılığıyla en son dini, uygar gerçekleri verdikten sonra artık insanlıkla aracı ile temasta bulunmaya gerek görmemiştir. insanlığın kavrayış, aydınlanış ve olgunlaşma derecesi,her kulun doğrudan doğruya, tanrısal ilhamlarla temas yeteneğine eriştiğini kabul buyurmuştur ve bu sebepledir ki,
Cenab-ı Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en eksiksiz kitaptır.
1922 (Nutuk III, s. 1241)
Din gerekli bir kurumdur. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Yalnız şurası var ki, din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
1930 (Kılıç Ali, Atatürk'ün Hususiyetleri, 1955 s. 116) http://www.atam.gov.tr/in...usunceler&IcerikNo=56
tüm bunlar atatürkün müslümanlığına işarettir, lütfen kafanızdan saçmasapan şeyler uydurup, tartışma yaratmayın.
ki zaten atatürkün dini inancı kimseyi ilgilendirmez.