bir çok istatistik ve raporu tetkit ederek intihar tipolojilerini sınıflandırmıştır. kitabın entry olarak izdüşümünü vereyim;
elcil intihar: kişinin fazlaca bireyselleşmesi, toplumdan uzaklaşması sonucu hayatının anlamsızlığa sürüklemesiyle meydana gelen intihar çeşididir. şizoidlikten ileri geliyor. ekseriyetle görülen budur.
özgecil intihar: bu sefer orta yolu bulamamış bireyimiz fazlaca toplumsallaşıyor. içerisinde bulunduğu kitle veya grupla o kadar bütünleşiyor ki oluşumun varlığı kişinin dimağında kutsal bir nitelik kazanıyor. binaenaleyh kendini kitlenin ortak amacı için feda ediyor. buna örnek olarak; intihar komandolarını verebiliriz.
anomik intihar: anomi modern zamanlardaki karmaşık dönemlerin özeti, anomik intihar ise modern zamanların intiharıdır. anomi zamanında toplumdaki normlar çözülür ve alışılagelmiş kurallar etkisini yitirir. kişi bu durumlarda kuralsızlığın getirdiği ruhsal kargaşa ile intihara sürüklenir. ekonomik kriz veya seferberlik dönemlerini anomiye örnek verebiliriz. bazen de kişi bireysel anomisini yaşar. bunlara da boşanma, işten ayrılma gibi durumları örnek verebiliriz. böyle durumlar kişinin hayat rotasını değiştirir ve günlük yaşamını fazlasıyla etkiler.
kaderci intihar: kişinin başına gelen elim olaylar neticesinde karamsarlığa düşmesi ve kaderini değiştiremeyeceği gibi korkularla kendini intihara sürüklemesi durumudur. her ne kadar durkheim bu tipolojinin miadının dolduğunu söylese de iran, ırak, suriye gibi geleneklerin önemli alan kapladığı ve ağır yaptırımların uygulandığı ülkelerde fazlasıyla yaşanılası bir duygudur kadercilik. gelenekler ve yaptırımların yanı sıra eğitim seviyesinin de düşük olması kişinin intiharında kaderciliğin rolünü oldukça baskınlaştırır. tabi istatistiklerde parisi ve çağdaş avrupa ülkelerini model alan durkheim ın bunu arka plana atması doğaldır.