gel bak sana ne anlatacağım; yarım kalan şeylerden bahsedeceğim, mutluluğu yakaladığın anlarda sadece susabilmeyi becerdiğin anlardan bahsedeceğim. mütemadiyen "aslında" ben böyle değilim ki, sen beni yanlış anladın deyip, temize çıkamamanın verdiği acı zamanlardan dem vuracağım. belki düşlerimde öldürdüklerimin sadece beynimi ezdiğini anlatıp seni tiksindireceğim. belki de, her uyanışımda dilimi gırtlağıma kaçmış şekilde yakaldığım zamanları.
nakarat şeklinde olan acılar var, ne olur söyleyin bana, ne olur anlatın bana, ne olur ne olur ne olur... diye diye diye; her sorguda bir güzel şeyin üzerine kırmızı bir çizgi attıran nakaratlar. sürekli yinelenen, kulaklarda inleyen yırtık çığlıklar. onca derdin içinde pare pare olmuş "sen'in" bazı duygular için farklı kitaplar yazmış olmandan ötürü, dert babası bile olmana bile frsat vermez. öyle! yankılanır ki, öyle! çınlar ki, öyle! öyle! öyle; çirkeftir ki o nakarat.
kendi sesindir değil mi? döndür döndür dinle, iki tarafında da; kendin varsındır, iki tarafında da; senin serzenişlerin, iki tarafında da; senin terbiyesizliğin çalar; kulağına kulağına, içine içine; ruhun buz keser.
"yok ben böyle değilim ki" dersin, çok kısa bir an için, bir nefesle dersin, bir diğer nefesle havaya karışır. oysa tüm düşündüklerin, tüm diğer insanlar için sanki milattan kalma gibi? sanki sen onlar için tozlanmışsın, üfürülmeyi bekliyorsun. düşündüklerin o kadar geride o kadar içerde ki; üfürmeye korkuyorlar, kalkan toz buruna, göze kaçacak korkusundan.
işte, "yok ben böyle değilim ki" diyemiyorsun. fırsat yok! bak neden tozlandım ki? neden milattayım? neden hiç kullanılmadım? neden bu kadar tozlandım? ne sen merak ettin, ne de ben herhangi bir "nota" verdim.
çiçek olsaydım diyorum, mevsimden mevsime çıka gelseydim bastığın herhangi bir toprağa. güneşe aşık bir çiçek olsaydım öyle gelseydim. ay çiçeği olsaydım, güneş beni umursamasaydı ama ben onun aşkına kurusaydım, tükenseydim; olsun yine de her daim ona dönük olsaydım. kuruma korkusu gütmeden, gözlerimi insanların çıtlamasından korkmadan!
ya da durgun sulara sert ama en iyi yapabildiğim şekilde inişler yapabilseydim; yani bir şeyleri yapabilseydim! bir şekilde bir şeyler, o şeyler ne tür şeyler olursa olsun! aslında - duygusuz bir hayvan olsaydım, yüzyıllardır tek bir adım bile ilerlememiş olsam, hiçbir tedirginliğim olmasa ilerleme kaydetmek adına, hiçbir tedirginliğim olmasa duygu adına vicdan namına.
-öyle tuhaf ki, miden bulanıyor, mistik bir yolculuk bile mideni kaldırıyor; kusturuyor.
sorgu sual anlaşılmamak adına, bitiriyor bir iç çekişle yine, yine söyleyemiyorum. yine kaldım; yok ben böyle değilim...