kanayan kalbimi tutarak bağırıyorum. açılmıyor bir kapı, bir pencere. bir perde bile aralanmıyor tenhada. yoklar. hiç kimse yok. ve hayat başka bir yerde değil. zihninin labirentlerinde koşarak çıldır; ara, ara, ara ve çıldır. yok kimse. sana konuşmayı öğretenler öldüler oğlum; ilk kez bir silaha uzanan elin, rüzgara savurduğun saçlarınve üzerine titreyen anne şefkati öldü.
her birimiz ayrı bir yetimiyiz hayatın ve bir çırpıda öldürebiliriz ötekini. hiç konuşmadan, yüzüne bile bakmadan, adını dahi bilmeden öldürebiliriz kardeşimizi. biz yetimiz çünkü. yetimlerin 'ana'yasası cılızdır, yetimlerin 'ana'yasası ürkektir ve yorgundur yetimlerin aşkı.
kimse durmak ve önde yürüyenin adımlarına bakmak ihtiyacı duymuyor. şüphe yok ve benden şüphelenmediğiniz için ölüyorum asıl. bu kadar iyi olmayın lütfen, bu kadar düşünmeyin beni ve bırakın sigara içip tüketeyim ciğerlerimi, vurulayım alnımdan ve sokaklara düşeyim, bırakın...