iran rejimi tarafından idam edilen 4 siyasi mahkumdan biri olan Kürt öğretmen Ferzad Kemanger;
idama mahkum edildikten sonra hücresinden iran istihbaharat Bakanı Kolaam-Hoseyn Ezhei'ye yazdığı mektupta organlarını bağışladığını belirterek 'Tek istediğim isyankar, kıpır kıpır kalbimin, benden daha isyankarca bir çocuğun göğsünde atmaya devam etmesidir' demişti.
Kemanger, Karac'daki Racai'i Şahr Hapisanesi'ndeki hücresinden 2009 yılında yazdığı mektupta şunları belirtiyordu:
Ferzad Kemanger'in mektubu:
'...Bir gün, onların 'Allahına' karşı savaş yürütmekten dolayı 'kafir' olarak damgalandım.
Böylece, adaletin ilmiği yaşamımı almak üzere dokundu. Ve bu günden beri istemeyerek idamımı bekliyorum.
Ancak, bütün sevgili insanlarıma olan sevgimle, eğer yaşamımı kaybedeceksem, bütün organlarımın onları alınca yaşam bulacakla...ra gitmesine izin vermeye karar verdim.
Ve kalbimin, ondaki bütün sevgi ve tutkuyla birlikte bir çocuğa bağışlanmasına izin verin.
Nereden olacağı hiç fark etmez; Kaaron banklarında, Sabalaan Dağı yamaçlarında, Doğu Sahara kenarlarında veya Zağros Dağları'ndan güneşin doğuşunu seyreden bir çocuk.
Tek istediğim isyankar, kıpır kıpır kalbimin, benden daha isyankarca kendi çocukluk arzularını aya ve yıldızlara ifşa edecek ve onlara sonradan bir yetişkin olarak ihanet etmeyeceğine dair onları tanık tutacak bir çocuğun göğsünde atmaya devam etmesidir.
Tek istediğim, kalbimin yatağa aç giden çocuklar üzerine sabrını kaybeden birinin göğsünde;
'bu yaşamda en küçük arzum bile gerçekleşmeyecek' diye yazan ve kendisini asan Haamed'in -benim on altı yaşındaki öğrencim- hatırasını kalbimde canlı tutacak birisinde atmaya devam edebilmesidir.
Hangi dili konuşuyor olursa olsun, kalbimin bir başkasının göğsünde atmasına izin verin.
Tek istediğim, onun, nasırlı ellerinin kalınlığı eşitsizliklere karşı öfke kıvılcımlarını canlı tutacak bir işçinin çocuğu olmasıdır.
Kalbimin, çok uzak olmayacak bir gelecekte, çocuklarının onu her sabah güzel gülümsemeleriyle selamlayacağı ve birlikte bütün neşe ve oyunları paylaşacakları bir köy öğretmeni olacak bir çocuğun göğsünde atmasına izin verin.
O zaman, çocuklar yoksulluk ve açlık gibi kelimelerin anlamını bilmeyecektir; 'hapishane', 'işkence', 'baskı' ve 'eşitsizlik' terimleri, onların dünyasında bütün anlamlarından yoksun olabilecektir.
Uçsuz bucaksız dünyanızın ufak bir köşesinde kalbimin atmasına izin verin.
Sadece ona özenli olun, çünkü o, tarihi acı ve eziyet ile dolu ülkesinin insanlarının anlatılmamış hikayeleriyle dolu bir kişinin kalbidir.
Kalbimin bir çocuğun göğsünde atmasına izin verin ki bir sabah yapabildiğim kadar yüksek sesle ve anadilimde -Kürtçe-, haykırabileyim:
Bu uçsuz bucaksız dünyanın bütün köşelerine, bütün insanlığı sevme mesajını taşıyan bir rüzgar olmak istiyorum.'