sonra işte malları yükledik, arabaya bindik falan.. haa ne diyodum.. resident evil 3 dimi. bak.. bana bak.. öncelikle ilk iki filmin başarısını göz önüne alaraktan izledim bu filmi.. ondan dolayıda bayağı zevk aldım amca oğlu.. şimdi zaten ilk iki film ortada yani çok extrem, olağan üstü bişey beklemenini anlamı yok. onun için çıkıpta ''ay bu da diğerleri gibi kötü'' falan deme. ayrıca indir o elini. filme gelince, zombi kuşlar olayını çok tuttum şerefsizim. sonra arabaların arasına geçit felan dayadılar yerimde zor durdum öyle über bi sekans olmuş kanımca. yalnız alice bazen bokunu çıkarıyo hacı. 2. filmde hatırlarsın motorla kiliseye dalıyodu bunda da zombilere ıslık çalıyo falan. tamam normal bi insandan 2 metre yükseye zıplıyon, artık ekstra özelliklerin falanda eklendi de bunlar filmden koparıyo adamı. neyse ne diyodum, lafı değiştirme. ilk 2 filme nazaran alice'in yüzüne de renk gelmiş bilmem farkettin mi. pekmez içmiş kan yapmış resmen. haa bi de umbrella yer altında ya bilmem kaç metre yazıyo böyle aşşağa inerken. lan nası soğuk oluyodur orası diye düşünüyorum üç filmidir. metrekare verseler kalorifer aidatını hesaplardım ya neyse.
filmin başında çöllere düşmüş haldeki alice'te bana nil'in akbaba klibini hatırlattı. ''akbaba olmasın'' diyerekten şarkıya gircek gibi bile oldu hatta. son olarak burdan umbrella şirketi çalışanlarınıda kınıyorum. siz ne kadar şerefsiz adamlarsınız olm. az insan olun. dünyayı kuruttunuz içine sıçtınız hala daha deney meney yapıyonuz. bırakın olm bu işleri. filmin sonunda bissürü alice oldu, işler boka sardı gibi geldi, ama serinin 4. filminin fragmanında bi tane alice vardı. bunu görmek beni çok pis rahatlattı valla bak. işte buna içilir hacı.
