ilk oyunuyla direkten dönen assassin's creed bu ikinci oyunla resmen yardırmıştır. 1. oyunun da bomba olacağı söylenmişti ki bu kesinlikle şişirme değildi gayet bomba bi oyundu. Çünkü içinde normal görev al, öldür gel falan tarzı bi oyun değildi. Arkasında gayet sağlam bir senaryo olduğu belliydi. Lakin işlenişte yanlışlıklar vardı. Yarıdan sonra otomatiğe bağlıyordu. Bu da oyunu şaheserden öte kötü eleştirilerin hedefi yapıyordu. Ben de sonlara doğru bıraktım oyunu cok sıkılmıştım. Sonra format mormat her neyse. Bu oyuna başlayınca ulan keşke bitirseymişim ilk oyunu dedim. Senaryo ciddi anlamda ilk oyuna bağlı. O kadar güzel, o kadar sağlam bir senaryo var ki ağzınız açık kalır. Ve bişileri tam olarak anlayabilmek için oyunu bitirmeniz gerekiyor. Çünkü son sahneye kadar ben olayı kavradığımı sanıyordum lakin o nasıl bir bitiştir arkadaş yamuldum resmen. Bitirin sonunu görün arkadaş anlatmayla olmaz.
Finalden önce ele alınması gerekenler de oyunun işleyişiyle ilgili. ilk oyundaki serbestlik daha da gelişmiş. Ayrıca oynanan dönemin italyası öyle güzel oyuna aktarılmış ki o kadar olur. Yardırmış adamlar resmen. interaktif filme dönüşmüş oyunlardan biri de bu. Aradaki şahane sinematikleri izlerken elinizi klavyeden çekmeyin gençler aman diyim belli hareketleri videonun içinde yapmanız gerekiyor. Aksi halde karakter gerekli tepkileri vermiyor. Verdirince güzel oluyor cidden.
Yüzebiliyoruz, kıyafet değiştirebiliyoruz, kano sürebiliyoruz, feodal rejime karşı duruyoruz, silah çeşitliliğimiz fazla, düşmanlarımızın silahlarını alabiliyoruz yalnız bu kısım sıkıntılı biraz. Alıyor almıyor, istenilen zamanda almıyor falan. Olur o kadar. Leonardo da vinci'yle kanka oluyoruz. Çok hoşuma gitti valla adamın gençliği. Heycanlı heycanlı.
ilk oyundaki gibi suikast öncesi yapılması gereken sıkıcı prosedürler kalkmış. Görev süreleri çok daha kısa. Combatlar çok tatlı. Mount and blade warband oynayasım gelmiyor şu andan itibaren.
Dediğim gibi senaryo ilk oyunla çok sıkı bağlantılı. Bulduğunuz codex page'lerden Altair'in yazdığı notları okumanızı tavsiye ediyorum. Felsefi açıdan müthiş yaklaşımlar var. Üşenmedim biraz okudum da vay anasını dedim. Kötü altair'e bak hele.
ubisoft'un yıllardır yaptığı en iyi şey belki de.*