bırak bu tespiti yapmayı, bunu düşünmek bile askere karşı yapılmış büyük bir haksızlıktır. bir ülkenin başbakanı "tsk başbakana bağlı bir kurum, genelkurmay başkanı da benim bir memurumdur." diyorsa bu kurumda mevcut olan eksiklikten de kendileri sorumludur. kaldı ki 146 adet sınır karakolunun yenilenmesi için ihale açılmış ve bunu yine başbakanlığa bağlı toki almışsa da kazılan tek bir temel, çakılan tek bir çivi yoktur. amerika ile yapılan anlaşma ile anlık gelmesi gereken istihbarat 6 saatte gelebilmektedir.
öte yandan bağlı bir kurum olan tsk'nın arkasında bu kurumu savunan tek bir hükümet görevlisi yoktur. böyle olmakla birlikte mücadele verdiği terör olaylarının savunucuları mecliste bu terör eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır. durum böyleyken ordumuzun arkasında ki tek ve mutlak irade olan bizlerin yani halkın kayıtsızca destek vermesi gerekmektedir.
işi savaşmak ve vatanı korumak olan insanların daha fazla yıpratılmasına izin verilmemelidir.
tsk'nın görev tanımı iç ve dış düşmanlara karşı vatanı korumak olduğu düşünülürse olan veya olmayan düşmanların bertarafı için çeşitli taktik ve proje çalışmalarının olması da kaçınılmazdır. ve sanıldığının aksine artık değil atik bir silahlı kuvvetlere sahip olduğumuzu unutmamamız ve bu orduyuda 7'den 70'e halkın oluşturduğunu gözardı etmememiz gerekir.
ordumuzda ki hiçbir komutanımız namussuz değildir. onlar vatan namusunu korumak için ellerinden geleni yapan kişilerdir. kaldı ki namusuz merakı olanların onları bulmak için bakacakları en son yer tsk olmalıdır.
