kötü kitap yoktur, kötü okur vardır.
kitap yazma yetisi olan insanın ortaya koyduğu eserden öğrenilebilecek hiçbirşey olmaması mümkün değildir.
yazarının birikimi ve iç dünyası, gözlemleri ile dopdolu olan bir kitabın, o insanın ta kendisi olduğunu düşünürüm hep.
edebiyatın sanat dalı olarak kabul görmesinin nedenide budur kanaatimce,
bir heykeltraş düşünün ya da ressam, görsellediği aslında karanlıkta kalan iç dünyasıdır. bu açıdan bakıldığında edebiyata, bir heykelden ya da resimden yansıyan karanlığın misli misli karadır kitaplar. taşıdıkları öz zifiri karanlık dünyalardan akar.
sıradan bir insanın, nesline ve gelecek nesillere fikirlerini, hayallerini, kaygılarını, kavgalarını haykırmasıdır.