mutlak sorumsuzluğun bittiği, yalnızlığın, kendi ayakaların üzerinde durma zorunluluğunun başladığı gündür.
zırıl zırıl ağlayan yeni cicili bicili arkadaşlarıma şaşkın şaşkın bakarken, onlar gibi olmamam gerektiğini düşünerek annemi sınıfın önünden resmen kovmuştum. ama yine de beklemiştim oralarda bir yerlerde beklesin beni, sınıftan çıkınca sarılsın bana, nasıl geçti ilk dersin diye sorsun. beklememişti.
üzülmüştüm tabi, ağlamıştım hatta bir köşede. güya istemiş ki kendi ayaklarım üzerinde durmayı öğreneyim. meğer arkadaşlarıyla okey oynamaya gitmiş benden sonra. herkes ikinci gün susmuşken ben başladım bu sefer ağlamaya, sırf annemi çağırsınlar okula, o ilk günün acısı çıkartayım diye. kim la bu salak, ikinci gün ağlanırmıymış bakışlarına aldırış etmeden zır zır ağladım gözlerim kan çanağı.