yaptığı seferlerden sonra hazineyi ağzına kadar doldurup kapısını mühürlemiş, sonra da şöyle bir vasiyette bulunmuştur. vasiyeti topkapı müzesinde de yazılıdır.
benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde hazine-i humayun benim mührümle mühürlensin.