sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1813 galeri video13
    234.
  1. sen.
    makinenin başındaki adam, atölyedeki adam.
    yarın sana yarın su boruları ve yemek kapları yapmayı bırakıp
    miğferler ve mitralyözler yapmanı emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen.
    tezgâhı ardındaki kız ve büroda çalışan kız.
    yarın sana el bombalarını doldurmanı
    ve keskin nişancı tüfeklerine dürbün takmanı emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen.
    laboratuardaki araştırmacı.
    yarın sana eski yaşamı yok edecek
    yeni bir ölüm keşfetmeni emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen.
    hastasının başındaki hekim.
    yarın sana cepheye gönderilecekler için
    sağlam raporu yazmanı emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen.
    gemideki kaptan.
    yarın sana buğday taşımayı bırakıp tank
    ve top taşımanı emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen.
    havaalanındaki pilot.
    yarın san...a kentlerin tepesine yakıp yok eden bombalar
    yağdırmanı emrederlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    sen. köydeki.
    sen. kentteki.
    yarın askere alma belgeleriyle kapına dikilirlerse,
    yapacağın bir tek şey var:

    hayır de!

    eğer hayır demezseniz,
    işte o zaman,

    çamur rengi,
    ağır, kurşun gibi
    bir sessizlik
    ortalıkta kol gezecek;
    tüm oburluğuyla
    büyüyerek,
    okullara, üniversitelere,
    tiyatrolara, spor alanlarına,
    çocuk bahçelerine
    ürkünç, açgözlü
    ve önlenemez
    bir biçimde
    çöreklenecek...

    enstitülerde,
    büyük hekimlerin
    dahice buluşları
    çürüyüp küf tutacak....

    sonra,
    deşilmiş bağırsakları
    ve zehirlenmiş ciğerleriyle
    son insan,
    ışıldayan güneşin
    ve yanıp sönen takımyıldızların altında
    bir başına dolanıp duracak;
    bir deri bir kemik kalmış,
    çılgına dönmüş son insan
    uçsuz bucaksız mezarlar,
    dev beton blokların
    soğuk putları
    ve ıssız kentler arasında
    yalnız başına
    bir küfür gibi
    dolanırken
    şu
    korkunç soruyu
    soracak:

    neden ?

    ve bu soru bozkırlarda
    hiç duyulmadan yitip gidecek,
    yıkıntılar arasında sürüklenip
    kiliselerin molozları
    arasında yok olacak,
    girilmez yeraltı sığınaklarına çarpıp
    parçalanacak.
    son hayvan-insanın
    son hayvansı çığlığı
    hiç duyulmadan,
    hiç yanıtlanmadan
    kan göllerinde
    boğulacak....

    bunların hepsi olacak,

    yarın,

    belki bu gece,

    eğer...

    eğer...

    eğer...

    hayır

    demezseniz

    !

    (bkz: wolfgang borchert)
    0 ...