--spoiler--
"haber"e (aslında "fotoğraflar"a demek daha doğru olur) manşet ya da sürmanşetlerini tahsis eden üç gazetemiz de vildan'ın deyişiyle "pedofiller için fotoroman" tarzında bir işçiliğe başvurmuş...
izleyen günlerde birkaç gazetede taciz haberlerinin nasıl sunulması gerektiğine dair uzman görüşleri okudum ve anladım ki yapılması gerekeni işaret etmek bazı durumlarda çok "naif" kaçmaktadır. yine de, madem çocuk tacizi haberlerinde "insafsız, vicdansız ve ahlaksız" bir gazeteciliğin marifetlerinden söz ediyorum, "insaflı, vicdanlı ve ahlaklı" bir haberciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair görüşlere de yer vermeliyim. bu çerçevede okuduğum metinler arasında en derli toplusu, pedagog adem güneş'in görüşleri oldu. yazının bundan sonrasında yeri geldikçe güneş'in 2 mayıs tarihli zaman gazetesinde yer alan görüşlerini parantez içinde aktaracak, tekrardan sakınmak için de her defasında adını zikretmeyeceğim. bilin ki, parantez içinde ve tırnakla yazılmış bölümler adem güneş'e aittir.
görüntü: asla...
vildan'ın bana yazdığına göre, onun ve kampanyaya katılan başka kişilerin ulaştığı yazıişleri sorumluları ona hep aynı klişeyi tekrarlamışlar: "haber değeri vardı, yayımladık..."
doğru, çocuk tacizi haberlerinin "haber değeri" vardır gerçekten ve bunlar gazeteciler tarafından mutlaka izlenip haberleştirilmelidirler. ("pedagojik şartların yerine getirilmiş olması şartı ile taciz haberleri medyada mutlaka yer almalıdır. zira tacizin tabu olduğu toplumlarda tacizcilerin cesaret aldığı bilinen bir gerçektir. taciz olaylarının objektif olarak medyada yer alması, konunun gündemde kalmasına neden olacağından, sivil toplum örgütleri ve toplumun her katmanı konuya karşı duyarlıklarını kaybetmeyecektir.")
bizim örneğimizdeki sorun, haberin "pedagojik şartlar"ı bırakın yerine getirmeyi", basbayağı "pedofillere kıyak" anlamına gelecek bir sunumla aktarılması... bu noktada, üç gazetenin de fotoğrafları birinci sayfanın üst kısmında yayımlamış olmalarına dikkatinizi çekmek isterim; gazete bayiinde, gazeteleri gözden geçirenlerin ilk bakışta görebilmelerini sağlayacak bir tarzda yani... uzmanların "görüntü, asla" uyarılarına rağmen tercih edilen bu pervasız sunumları "halkta bilinç uyandırma" gerekçesine bağlayan ikiyüzlülüğe tahammül etmek ne kadar zor. ("pedagojik açıdan bakıldığında fotoğraf yayınlamanın sadece etik açıdan sorun olması değil, aynı zamanda yayınlanan fotoğrafın yeni tacizlere zemin hazırlayacağının da bilinmesi gerekir. zira haberi takip eden anne-babalar mağdur olmuş çocuğa şefkat ve merhametle bakıyor olmalarına rağmen, tacizcileri çocuğun kendi duygularının tatmini olarak izlerler. yaşanan bir taciz olayında sadece çocuk değil; annesi, babası, kardeşleri ve yakınları da mağdur olur. hiçbir kişi kendi kardeşinin taciz haberini, resmini ve detayları gazetelerde görmek istemez. böylesi bir durum o aile üzerinde ciddi bir psikolojik yıkımı beraberinde getirir."
--spoiler--