hayatınızın bir evresini birlikte paylaştığınız kişinin ölmesidir.
en duygusuz tanımıyla budur.
yaradır kalpte.
nefessiz bırakandır insanı.
kafada binlerce kelime uçuşurken bir cümle oluşturamaz insan gidişinin üzerinden zaman geçse de.
herkes size senin üzüldüğünü hissediyor, görüyor. üzülmeni istemezdi. onun için dik dur. ona yakışanı yap diyecektir.
ama bazı şeyler için elinizden gelenler sınırlıdır.
üzülürsünüz. kahrolursunuz. bitmek istersiniz.
buraya kadarmış.
daha ilerisini istemiyorum dersiniz.
sebep istemezsiniz bir sonraki nefes alışınız için.
ama her kandilin yağı farklı zamanda bitiyormuş herkes için.
onu öğrenirsiniz.
giden öylesine (günümüz deyişlerine uzak bir yazar olarak tam olarak ifade edemiyor bu yaşlı yazar) 'takıldığınız!' biri değildir.
gerçek aşktır.
içinizin titrediğidir.
ona karşı tek hissettiğiniz sevgi olan insandır.
ilk sevgiliniz, ilk aşkınız,ilk göz ağrınızdır giden.
zamanında ayrılmıştır yollar.
yıllar sonra tekrar karşılaşıldığında hiç yaşanmamış gibi o ayrılık, aynı saygı ve sevgiyle devam edilir sevmeye...
sonra gün gelir; gitti o...
melek oldu. (zaten yaşarken de melekti)
geri gelmeyecek derler size.
dayan.
güçlü dur.
onun için derler.
dayanamazsınız.
dayanamıyorum.
çok zor.
allah kimseyi sevdiğinin ölmesiyle sınamasın.