yıllar öncesiydi; masum bir anasınıfı öğrencisiydim. köy yerinde yaşıyor, oyuncaklarımla oynuyordum. 1994 yerel seçimlerinin olduğu hafta bir gün annemle birlikte komşularda oyuncak traktörümle oynarken yorgunluk hissettiğimi fark ettim. hemen karşıdaki evimize gittim. sonra yatağa yatmışım. annem geldiğinde beni ateşler içinde bulmuş. kusma falan da var. bir köylü kadını olan annem hemen bir leğene su koyup geldi başıma. beni komple soydu. her tarafıma ıslak bezler koymaya başladı. bense hala kötüydüm. en sonunda saçmalamaya başlamışım. "baba ben güreşemiyorum, benim yerime güreşçi getir" falan demeye başlamışım. ardından bizimkiler benim gitgide bilincimi kaybettiğimi görünce beni hemen gece yarısı sepetli motorsikletimizin sepetine beni yatırıp turgutlu devlet hastanesine götürdüler. hastane acil servisine varır varmaz, acildeki doktorlar hemen teşhisi koymuştu. menenjit! acil olarak ambulans hazırlandı ve izmir tepecik ssk hastanesine sevk edildim. tepecik ssk hastanesine ulaştırıldıktan sonra bizimkilerin dediğine göre 5 gün 5 gece bilincim kapalı bir şekilde komada yatmışım. daha sonrasında hatırladıklarım ise beynimin her tarafına bir şeyler yapıştırıldığı, bu şekilde hastalığın beynimdeki seyriyle ilgili bilgiler alındığı, ardından da belimden su alındığı, sedye ile bir oraya bir buraya götürüldüğüm... tepecik ssk hastanesinde 7-8 çocuk birlikte yattığımız çocuk koğuşuna şişman hemşirenin kollarımıza takılı serum şişesine iğneyle ilaç katmak için her geldiğinde bütün çocuklar olarak ortalığı yıkarcasına ağladığımız. öyle bir ilaçtı ki, kadın ilacı serum şişesine zerk ettikten sonra öyle bir acı oluyorduki küçücük bünyelerimizin damarlarında. yine annemin bana polis arabası aldığı, hastane yemeklerini yemediğim için sucuklu tost yaptırdığı, oradaki bir çocuğun doğum gününü kutladığımız aklımda kalanlar. toplam 13 gün yattım tepecik ssk'da. annem çok ağlamış o 5 gün boyunca ve dua etmiş "allahım oğlumu bana bağışla" diye. 13. gün sonunda ambulansla bilinci kapalı olarak geldiğim hasteneye yürüyerek çıktım. benim kahramanım ise beni ateşli halimde her tarafıma ıslak bez koyarak haveleden koruyan annemdi..
aradan bir yıl geçmişti ve ben yine aynı belirtileri göstermeye başladım. bu defa tecrübeli olan annem ve babam beni hemen turgutlu ssk hastanesine götürdü. hemen yine acil olarak ambulans ile tepecik ssk'ya sevk edildim. bu defa hastalık tam başlamadığı için, erken müdahale edildi ve bir yıl önce iki hafta yattığım hastaneden 2 günde taburcu edildim.
ardından bu hastalığın bir etkisi olarak kalp romatizması denen hastalık başıma geldi. 13 yıl aralıksız her ay kıçıma penisilin zerk edildi. bir gün boyunca bacağımı hissetmeden dolaştım. ama şimdi sağlıklıyım allaha şükür. futbol oynuyorum, anadolu öğretmen lisesi okuyup ardından güzel bir bölüme öss'de derece yaparak yerleştim. geleceğe dair umutlarım planlarım var. neden mi bunları yazdım, bu hastalığı geçiren herkes benim kadar şanslı olamayabiliyor. 6 yaşındaki halimle hatırladığım benden birkaç yaş büyük çocuklar o hastaneden zihinsel engelli olarak çıktılar. onlar benim gibi şimdi sözlükta yazamıyor ne yazık ki.. allah kimsenin başına vermesin... çocuk bünyenizi mahveden bir hastalık.