Türkiye Tarihinde isyanlar baş göstermeden önce, ne kardeşlik vardı, ne de farklı kimlikler. O farklı kimliklerin farkında olanlar tek millet, tek kültür yaratmaya çalıştılar, anadolu gibi bir coğrafyada. Osmanlı imparatorluğunun parçalanma sebebini fransız ihtilali gösterenler, bu kimlikleri reddettiler. Sonra zulme karşı isyanlar patlak verince ilk önce tüm güçle bastırılmaya çalışıldı. aradan yıllar geçti ilk önce kimlikler tanındı aradan 30 yıl geçti sözde, koşullu kardeşlik geldi. Fakat bölünmemenin tek dil, tek milletten geçtiğini düşünen zihniyetler yeni zihniyetleri doğurdular.
Bugün tanıdıkları kimlikleri, sağlanan imkanları kendileri veriyormuş gibi anlatıp duruyorlar oysa ki kurşun ata ata alındığı gün gibi ortadadır. Ama hala zulümden, inattan vazgeçilmedi. Hala bölünmemeyi savunurken, kafalarında bölmeye, sol framede bölünmeye başlandı.
Oysa ki elimizde barış yapıp uzlaşarak, masa başında bu sorunları hallederek ortadoğu projesinide sekteye uğratmaya şansımız varken, istekler bir bir yerine getiriliyor, şiddet ve kin tohumlarıyla.
E be gerizekalılar Anadolu gibi bir coğrafyayı Türkleştirmek mümkün müydü? Ne diye uğraşıp durdunuz, uğraşıyorsunuz. Yetmedi mi bunca kanda hala inatla bölmeyi sürdürüyorsunuz. Ne diye ortak bir yaşam dileklerine kurşunla karşılık vererek bölmeye, kin sulamaya devam ediyorsunuz. E hain bölücü faşizanlar, türk milleti zulme karşı gelmedi mi? zulme karşı hangi millet boyun eğebilir, hangi insan boyun eğebilir? Oturup uzlaşı ile mozaik oluşturmak ve ortak bir yaşamı savunmak bunu anadolu milleti, deresi, toprağı, börtü böceği için neden bir çıkar kapısına çevirmeye çalışmıyorsunuz, bunu savunanı da yine bölücü ilan ediyorsunuz.
Bu coğrafya ve dünya ne sadece bize ne sadece insan varlığına zimmetlidir.
Yok arkadaş siz inkar politikasına, bölmeye devam ettiğiniz sürece ben bu isyanlara hak veririm ve bu isyanların türkiye ye verdiği zararlara en ufak üzüntü duymam. Seçim sizlerindir.
