küçüktüm. pazara giderken, caddeden karşıya geçerken, okuldan gelirken, yazı yazmayı öğretirken... hep elimi tutardı bunları yaptırırken. bense sıkılırdım çoğu zaman. o inadına elimi tutup bir de bağırırdı '' elimi bırakırsan tokadı yersin! ''
şimdilerde bayramdan bayrama elini tutup öpüyorum sıkıca. ellerin her ne kadar çamaşır suyundan çatlamış olsa da o ellerin benim yanımdan hiç ayrılmasın.
önümüz anneler günü. çok mutluyum elini tutacağım için.