türkiye komünist partisi

entry1707 galeri video17
    363.
  1. kürt milliyetçiliği akımından uzak durduğu her dönem aldığı oylardan aşikar parti. aksini savunan bireylerin, bir kere dahi -o minik- kafalarını kapısından içeri uzatıp, dostum gelin biraz sohbet edelim, tartışalım girişiminde dahi bulunmadan, yine -o küçük kafalarıyla- etiketlemesini garipseyerek izliyorum. zira, bireysel ve örgütsel olarak belirli noktaları kanıksamadan, satatiko taraftarı yorumlar kimseyi bir adım ileri götürmez. manifestodan tutun da genel kurullara kadar oluşan genel kanı ve görüşleri parti yayın organlarında dikte edilmesine karşı hala şöven tutumlar ile birleştirilmesi, -yabancı olan kötüdür- anlayışına bağlamaktan başka birşey gelmiyor aklıma. bu anlayışın etkilerini ülke siyasetindeki alakasız kutuplaşmalarına baktığımda rahatça görebiliyorum. örneğin a kişisi futbol takımı tutar gibi desteklediği -partisinin- ideolojisini, kronolojisini ve örgütlenme yapısını bilmemekte, sadece aileden veya çevreden kaynaklı duyargalar ile diğer oluşumlara düşman olabilmekte. siyasal bilgilerle alakalı arkadaşlar bilirler, global siyasal akımlar genel olarak iki kutuba bölünmüştür. Sol akımlar; özgürlük, emek ve alt tabakanın gereklilikleri hakkını savunurken, sağ akımlar, etnik milliyetçilik, devletçilik ve sermayenin serbestisini savunur. sadece (neredeyse) ülkemizde, -1950'li yıllarda cıa nın, yeni adıyla mit ve dolayısıyla ülke içinde yürüttüğü anti sol politikası neticesinde- sol, apayrı bir noktaya sürüklenmiş durumda. merak ediyorum, solu ayrılıkçı milliyetçi akımlarla bağdaştırılmasının nedeni solcular! mı yoksa dışlamayı vazife olarak gören anti solcular mı? bir de o dönem amerikan sloganı -moskof- deyimini kullananlar, ana siyasal bir akım nasıl olurda bir ülke ile bağdaştırılır bu cehaleti algılayamıyorum.

    kimi yerlerde yazıları okurken, tkp li gençler hakkında çeşitli ahlaki yozlaşma ve dejenerasyon ile alakalı kötülemelerin fazlalığıyla karşılaşıyorum. kadın-erkek ortak hareketlerini, cinsel çekimlemeymiş gibi göstermek, altında daimi bir art niyet aramak, bana o kişilerin kafa yapılarını sorgulama ihtiyacı hissettiriyor. el insaf! sizin eşiniz, dostunuz, anneniz, kardeşiniz bir erkek ile yanyana geldi diye ahlaksız mı oldu, mesela...

    okumanın gerekliliği, sosyal yaşam içerisinde bireyi, bir insan boyu öne çıkarması gibi önemli bir kriterdir. tiyatro gösterileri, tartışmalar, edebi konular da böyle. kaçımız bir örgüt içerisinde bunları ana gereklilik olarak gözlemledik peki? belki de diğer şeyler daha kolay geliyordur, elbet...

    siyasal çizgisini -genel hatlarıyla- beğenmemek oldukça olağan bir durumdur fakat ortaya bir sav atılmışsa, mantıklı olan bu savın nedenleri ve gerekçelerini de açıklamaktır. aksi bok atmaktan başka birşey olmuyor. yoksa yanılıyor muyum?
    0 ...