ateistler neyi ispat etmeye çalışıyor sorunsalı

entry45 galeri
    26.
  1. hiçbir şeyi ispat etmediklerini, aslında kendi içlerinde büyük boşluk hasebiyle doğan umutsuzluklarını tatmin emek istediklerini düşünmeye başladım artık.

    Umutsuzluk bataklığı, şu an yaşadıkları hayatın biteceğini mantıken kabullenmenin fakat ruhen kabul edememenin doğurduğu umutsuzluk.

    Karşı tarafın hiç bir zaman "kendisi varsa diye inanıyoruz" dememesine karşın, karşı tarafı bu şekilde itham etmeleri de bu umutsuzluk yüzündendir. Çünkü kişi kendinin aynasıdır, aslında kendisi sürekli kıvranmaktadır "ben yok diyorum ama ya varsa" diye. Bu sebepten dolayı herkesi kendisi gibi zanneder, çırpınır.

    Her sabah yüzünü yıkayıp aynaya baktığında aklına gelir bu soru, içini kemirir ya varsa? O zaman ben ne yaparım der kendi kendine, bu yüzden içinde kapatılamaz bir boşluk dolar. Bu boşluğu yok etmek için taraftar toplamaya kalkar kendine, karşı tarafın inancına hakaret ederek egosunu bastırmaya çalışır. Çünkü kendisi zavallı durumundadır.

    Bu nedenle karşısındakini suçlar "sen ya varsa ihtimali için inanıyorsun" diyerek, halbuki kendisi bu soruyu defalaca kendine sorar. Başkalarını basit bir konunun tutsağı olmakla suçlar, ama aslında kendi inandıkları en basit yola kaçmaktır. Yükümlülük altına girmemektir, bu büyük ve muzzam evrenin kendi kendine oluştuğuna inanmak. Halbuki kendini akıllı gören bu arkadaşlar, yokluğundan emin olmadıklar hatta her geçen gün varolabilme ihtimalini düşündükleri Allah'ın yok sayılmasını savunarak insanların içlerini kendileri gibi boşaltmaya çalışırlar.

    Oysaki islam'a gerçekten inanan bir kişi Allah'ın varolma ihtimaline karşı inanmaz. O zaten Allah'ın varolduğunu bilir, her nefesinde, attığı her adımda, her su içişinde, her ezan sesinde yüce yaratıcının varlığını iliklerine kadar hisseder. Çünkü onun kalbi mühürlü değil açıktır. onun duyduğu şehvet değil aşktır.

    Ama bu arkadaşlar bunu anlayamazlar çünkü onlar şehvetin adını aşk koymuşlardır, gerçek aşkın manasını bilemezler. Tıpkı mevlana'nın dediği gibi; "Şehvetin adını aşk koymuşlar. eğer şehvet aşk olsaydı, eşekler aşkın şahı olurdu."

    Kuran okuduklarını idda ederler birde bu arkadaşlar. Ben okudum der, karşısındakini okuduğunu anlayamamakla suçlarlar. halbuki kendileri okuduklarını idda ettikleri Kuran'ın en çok bilinen sözünü olan Allah evvel'dir,ezel'dir kelamını bilmeden yaratım sürecini sorgularlar.
    "Eğer Allah öyleyse neden evren 6 günde yaratılmıştır" derler. halbuki bunun cevabı bildiklerini idda ettikleri islam'da anlatılır. Allah için zaman kavramı yoktur, evren insanın içinde bulunduğu zaman kavramına göre 6 günde yaratılmıştır. Aslında onlar hiçbir şey bilmemektedirler, çünkü onlar okuduklarını işlerine geldiği gibi anlamaktadırlar.

    Karşı tarafı cehalet ile suçlarlar. ibni sina, farabi, gazali okumasını tavsiye ederler. Bunun için daha içeriğini anlayamadıkları sudur nazariyesini ortaya atarlar. Başkalarını okuduğunu anlayamamakla itham ederler ama acaba kendileri okuduklarını anlamışlar mıdır?

    sudur nazariyesi yoğun istek üzerine;

    (bkz: http://www.sorularlaislam...p?id=20419&s=show_qna)
    Aslında onlar yolunu kaybetmiş ve karanlığa gömülmüşlerdir. Kuran okuduklarını idda etmelerine rağmen en basit soruları bile bilmeyenlerdir. Sordukları soruların binlerce yıldır sorulduğunu idda ederler haklıdırlar da gerçekten sorulmaktadır binlerce yıldır bu sorular. Ama bu soruları soran insanların elinde şimdiki kadar imkan yoktur anlayabilmek için. Ama bu arkadaşların elinde var olan imkanlara rağmen kör olmaları çok vahimdir. Kuran'da da denildiği gibi "Onların kalpleri vardır, onunla idrak etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler."

    Bakar körlerdir onlar, bakarlar ama göremezler.
    0 ...