hala 'çöpçü maaşıynan profesör maaşı bir olur mu la hiç?', 'hep atm yakıyor la bunlar.' savlarını gördüğümde kişisel gelişimleriniz adına utanç duyuyorum. dellenmeye hacet yok, bu ülkenin de hakikati bu maalesef. başbakan ağzını yaya yaya 'kominist bunlar, bedava su kullanacaklarmış, otobüse bedava bineceklermiş, dünya üzerinde böyle bir şey varsa da ben bilmiyorum.' açıklamaları yaparken olacağı budur. bir ülke düşünün ki başbakanı, sosyal devlet kavramı ile komünizmin farkını bilmiyor. eline tutuşturulmuş kağıtlar, karşısındaki ekrandan akan yazılar olmayınca şuuru fikri bulanıyor.
bu şartlar altında halktan da makul beklentiler içine girmemek lazım.
bakın canlarım, komünizmde; maaş yoktur. anlıyor musunuz? yoktur. sosyalizm ile proleter diktası ile komünizmi karıştırıyorsunuz. hatta çoğu zaman sosyal devlet ile komünizmi de başbakanınız gibi karıştırıyorsunuz ya neyse.
marks'ın materyalizm ve komünizmin tek temsilcisi olduğunu sanıyorsunuz. ortodoks marksistler üzerinden materyalist devlet anlayışına vurmak istiyorsunuz. bunu da 'karılarını paylaşır la bunlar.' sığlığı ile dini dogmalarınıza dayandırıyorsunuz. lakin aynı dogmanın içinde insanların erkek çokeşliliği sebebi ile kocalarını paylaştığı hakikatini görmezden geliyorsunuz.
sempatik misiniz lan?
ha bir de o sağa sola saldıran arkadaşlara komünist değil anarşist deniyor. devrimci şiddet komünistlerin üzerinde uzlaştıkları bir kavram değil.
bir gün kar elde etmek için değil de toplumsal fayda elde etmek için üretmenin ne demek olduğunu anlayacaksınız. o zamana kadar taşaklarını yaladığınız sistem çocuklarınıza sağlıklarını satacak, sabahtan akşama eşek gibi çalışıp fakirlik sınırının altında maaşlar alacak, 12 taksitle aldığınız cep telefonu ile sosyal sınıf atladık sanrılarına kapılacaksınız. keşke bir ihtimal olsa da sosyo-ekonomik olarak hangi sınıfa dahil olursanız olun, sosyo-kültürel olarak insanlığın en alt basamağında konuşlandığınızın farkına varsanız.
vakt-i zamanında bu ülkenin liberalleri gayet donanımlıydı. çünkü motivasyonları din, milliyet gibi kavramlar değildi, komünistler ile karşıtlıkları iktisat bilimi üzerinden gerçekleşirdi.
orta vade için durum cidden vahimleşiyor.
neyse, uzatmanın alemi yok. veriler çok açık, fizikalizmi yenemeyeceksiniz. lakin zaman; aşırı acımasız bir göt deliği, kaçınılmazı işaret etseniz bile gözlerini yumanlara at koşturma şansı tanıyor. şanslıyız ki tarih bunların hepsini yazacak. bizden geriye de bundan gayri bir halt kalmayacak ya ona da 'neyse' diyeyim.
