apaçi tayfasını doğal ortamında gözlemleme şansımız olmuştur bu sayede.
yan dükkandan gelen elemanın attığı bir şişe kırmızılı apaçinin suratında patlamış, arkasından gelen yeşil plastik (edit: cam olduğu rivayetleri var, ama cam öyle seker mi lan, sonrasında düşüp kırılmış galiba) şişe ise lacivertlinin sırtından sekerek aynı hızla meçhul gecenin içinde kaybolarak yardırmıştır.
ayrıca hızır gibi yetişen abimizin apaçileri adeta izmir'den denize dökercesine sağlı sollu şişelerle dükkandan püskürtmesi hasan tahsin'e güzel bir göndermedir.
o değil de herifte savaş disiplini varmış hacı. cephane bittiğinde koşup yeniden doldurması ve bu düzenin dükkanın anası sitilene kadar devam etmesi göz yaşarttı.
hafif de çekince var ahmet abinin yalnız di mi? base'i terketmiyo herif, dışarı ateş açıyor sadece.
uzun versiyonu için;
-Dükkan sahiplerinden Mustafa Erkoç, "Olay esnasında dükkanda kardeşim vardı. Ahmet ağabey, olay üzerine dolap ve vitrinlerdeki içkileri komple boşaltmış. 5 kasa bira gitmiş. 120-130 şişe bira atmış. Dörder dörder alıp alıp atmış. Acayip derecede de iyi bir atıcı. ilk attığı şişeyle iki kişiyi düşürmüş. iki kişi dışarıda, onlara da attığı şişeleri denk getirmiş. Başka türlü de bunların elinden kurtulamazdı" dedi.-