ciddi bir iki kelam etmek istediğim zirve. yeni arkadaşlarla kaynaşmak ve hiç görmediğim ama, ziyadesiyle sevdiğim bir sözlük yazarını görmek çok iyiydi. Ortaköy de güzel mekan ne yalan söyleyeyim.
Benim en büyük gidiş amacım ise açıkçası mesut yar' la tanışmaktı. Şöhret olan insan yalakası zannedilebilirim ama, değilim. öyle olsam, herkesin pek övdüğü Reşat Çalışlar' ın kuyruğundan ayrılmaz her fırsatta da dile getirirdim.
Bununla birlikte, öncelikle insan sözlüğü takip eden bir meşhurun gayesini merak etmiyor değil. Heleki bu meşhur, her türlü riski göze alıp, programının gayriresmi sitesi olarak bizim sözlüğümüzün ismini veriyorsa, bu merak daha da artıyor.
Harbi kafa adam. Ben severim a.q. kullanan adamı a.q. orası ayrı. yani Mesut Yar olarak değil de Mesut olarak da gayet sevilecek birisi. ben sevdim. Sırf zirve sırasındaki tavrından değil, önce ve sonrasındaki konuşmalarımızdan da...
Aslında daha ziyade yaptığı işi merak ettim/ettik. hepimiz adamı ablukaya alıp, soru yağmuruna tuttuk. sıkılmadan en absürt sorulara bile * cevap verdi.
bunlar sonucunda şu kanıya vardım. ortada emek verilerek ama, öyle böyle değil harbi emek verilerek yapılan bir iş var. benim tahminlerimin çok çok ötesindeydi. Şöyle şekillendireyim gözünüzde; bizden ayrıldıktan sonra, tv binasına giriş yaptılar. zira formatı değiştiriyorlardı...
sırf da verilen emeğe saygım sebebiyle bazen yaptığım gereksiz eleştiriler sebebiyle kendime kızdım. sadece bu kişi için değil. Emek verilen her iş için. Fenerbahçenin hocası Zico da buna dahil. internet şubelerini beğenmediğimiz bankalarda.
zirveden çıkardığım sonuç buydu. paylaşmak istedim. bir de ulan midye dolmaları çok ufaltmışlar...