izlendiğinde insanın içini ısıtan, fakat pek çok konuya aynı anda değinmeye çalıştığı için her birinin hafif havada kaldığı duygusunu yaşatmış filmdir.
malakanların hikayesine şöyle bir selam verilmiş. elma'nın piyano konusundaki yeteneğinin öğretmeni tarafından keşfedilmesi ve elma ile mişka arasındaki ilişki güzel yansıtılmış fakat, mişka ile pobuç hikayesi ise çok arka planda kalmış. mişka'nın pobuç'u terk etmesini sebebi için üç dört dakikalık bir zaman ayrılmış olması ben de hayal kırıklığı yarattı. mişka öldükten sonra ise pobuç'un tüm hayatı boyunca bastırdığı duygularının biraz daha su üstüne çıkmasını beklerdim. Mişka'nın saçlarını tararken ona hiç dokunmaması şaşırttı beni doğrusu. filmin en lezzetli tarafı ise sürekli el değiştiren piyanoydu.
kars'ın tüm doğal güzelliklerini gözler önüne seren filmin görüntü ve sanat yönetmeni de ayrıca tebrik etmek isterim.