29 ağustos 1929 dekansasda doğan afrika-amerikan jazz saksafoncusu ve kompozitorcusu. 3-4 yaslarında iken klise korosuna girdi.babasının kendisini cok etkilediği asikardır.toba adlı sirkte sarkı söyleyen,piyano calan babası,demiryolunda garson olarak calısmasına kadar bu işini sürdürmüstür. 11 ysında saksafon calmaya baslayan parker 14 yasında okulun müzik okuluna girdi.kücük gruba count basie ve bennie moten liderlik yapıyordu. kansas city vemissouride ki jazz cluplerinde stilini gelistirerek kendine has bir tarz yarattı. 1939 da new yorka gitti.yaptığı müzik te istediği noktada değildi.burda hem bir restoranta bulasıkcılık yapıp hemde art tatum ile calısma olanağı buldu. daha sonraki yıllarda art tatumun olağanüstü hızı ,tekniği ve arpejlerinin kendisini cok etkilediğini söyleyecekti 1942 ve 43 yıllarında bebop ile jazzı resmen yerinden oynattı.yaratığı bu olağanüstü etkinin ,müziğinin ;cok zor ve karmasık olması ve basdöndürücü derecede hızlı olmasından kaynaklanıyordu.zira bu tarzda enstrumana virtoz ayarında hakim olmak gerekiyordu. trumpetci dizzy gillespie, pianist thelonious monk, guitarist charlie christian ve davulcu max roachve kenny 'klook' clarke. ile efsane bir grup kurdu.kesis ayarında müzik yapan asmıs grup yaratığı tarz ile büyük elestirilerin hedefi oldu.kendilerini asağılayan bir cok jazz müzisyenine rağmen parker sonuna kadar bebop ı savundu. yavas yavas gelisen bebop a zaman içinde coleman hawkins ve benny goodman da destek vermiştir. jazza yeni bir soluk getiran parker ,eroin bağımlılığı nedeni ile hayatını yavas yavas yok ediyordu .anormal içki tüketimi nedeni ile kanamalı kanser teshisi kondu.yasamına bir türlü gereken önemi vermiyordu.ardından siddetli bir zaturye gecirdi.müzik yasamı durma noktasına gelmişti. stanhope hotelde, tv de tommy dorseyn sovunu izlerken nica de koenigswartertarafından ölü bulundu.henüz 34 yasında ölen parker ın ölümünü tespit eden görevliler kendisini ise 50-60 yaslarında olduğu zanetmişlerdir.