yorulmadan sevişmek isterdim seninle. Seviştiğimiz her bir anın bize kazandırdıkları aşk tohumları ve yeşerttiğimiz o çıplak umutlarımız. Üzerini yağmurlar örter mi acaba onların? Ya da kum fırtınaları yalayıp götürür mü onları?
Seni sevmek için çok nedenim vardı bir zamanlar. Zavallılaştırdı bu hayat beni. Seni sevmek için çok nedenim olsa da bu zavallının sana verebilecekleri çok da sınırlı. Çok acı çekti bu yözyaşı çocuğu. Her gelişinin aslında ne kadar da uzaklaşıyor olduğunu hiç ama hiç farkedemedi. Bir kaçışın ardında çığlıklar boyu ağlayan ve paranoylaklıklarla ölümü bekleyen bir kaçışın ardında o yeşeremeyecek umutların ölü topraklarında yorgun bir beden olduğunu hiç farkedemedi.