hakan gündayın uslubu için : her kelime bir öncekini öldürür , her kelime bir sonrakinin intikamini almak için doğar!
---spoiler---
Nöbet sırasında başına garip olayların geldiği okadar çok asker tanımıştım ki,buna şaşırmazdım.
Hikâyelerini dinlediğimde bir belgesel hayal ederdim. Soru;Nöbet sırasında ne yaptın? olacak ve askerler sırayla yanıt verecekti:
--"Sigara içtim."
--" Ağladım."
--"Önümden geçen çocuğa para verip, karşıdaki lokantadan yemek getirtip yedim."
--"Kulenin duvarlarına yazılar yazdım."
--"Kulenin arkasına diktiğim tohumlar yeşerince sarıp içtim."
--"Bir pezevengin getirdiği çingene kadını siktim."
--"Ağladım."
--"Mermileri söküp içindeki barutları boşalttım."
--"Ağladım."
--"326784 seri numaralı silahımın namlusunu ağzıma sokup tetiğe bastım."
--"Ağladım."
--"Kapısında beklediğim cezaevinin mahkûmları tarafından rehin alındım."
--"465382 seri numaralı silahımın namlusunu sağ ayak bileğime dayayıp tetiği çektim."
--"Ağladım."
--"Bir köpek kulübesini söküp yaktım ve postallarımı ısıttım."
--"Kabanı yere serip, üstünde uyudum ve donarak öldüm."
--"Karda çukur açıp içine sıçtım."
--"Köpeköldüreni şarap zannederdim. Oysa bir soğuk çeşidiymiş. Kışlanın köpeklerinden birinin donarak ölmesini seyrettim."
--"Ağladım."
--"0906584 seri numaralı silahımı hedef gözetmeksizin ateşledim ve altı sivili öldürdüm."
--"Ağladım."
--"Her gün aynı saatte önümden geçip 'Hayırlı nöbetler, asker ağa!' diyen bir herif tarafından havaya uçuruldum."
--"Cep telefonuyla konuştuğum karımdan, çocuğumun ölü doğduğunu öğrendim."
--"Ağladım."
Belgeselin sonundaysa, aynı sırayla hepsi şu cümleyi söyleyecekti:
--"Ama nöbet yerini terk etmedim!"
---spoiler--