maddi gelirin böylesine orantısız dağıldığı yurdumda; aileler çocuklarını okula zar zor gönderip, kitap, defter, beslenme ihtiyaclarını kıtın kıtın karşılarken; dersane, kurs, servis gibi durumların bile lüks kaçabildiği topluluklar mevcutken bir de serbest kıyafet uygulamasıyla ana babanın üzerine bu yükü bindirmek haksızlıktır.
çocukların psikososyal gelişiminin, birey olarak karakterlerinin ana taşlarının oluştuğu bu yaşlarda ailelerinin maddi durumları dolayısıyla diğer arkadaşlarınca yadırganması, dışlanması durumunda oluşacak ruhsal yarayı taşıyan bireyin ilerleyen yaşlarda çok da sağlıklı olması beklenemez. çocuk milleti acımasızdır sevgili okur. oyun diye kuşları sapanla öldürür, kedilerin kuyruğundan çeker, gözlüklüye 'dörtgöz', kiloluya 'şişko', arada bir iki tekleyerek konuşana 'kekeme' der, yaftayı vurur.. çocuk milleti acımasızdır ve alay edebilme yetisi yüksek canlılardır. hele hele günümüzde televizyon ve internetin de sonuçları olarak şimdiki çocuklar çok daha farkında her şeyin.. üniversitede bile bu farktan dolayı belirgin gruplaşmaların olduğu günümüzde, bırakalım da çocuklar bu dış faktörden etkilenmeden büyüsün..