bir insan once kendini, kendinden olani, icinden ciktigini bilir. icinden ciktigi yapinin beyninin koselerinden neler gectigini, nasil bir durtu ile hareket ettigini daha iyi kavrar. kendisi de o yapinin bir parcasi olarak kabul edildigi icin butun ic organlar kendisine gosterilmis ve ogretilmistir. kendi geldigi yapinin yuze gulerken arkadan neler dusundugunu, aklinin derin dehlizlerini bilir.
ancak bir insan bir gun cikip da "ulan, simdi ben de bunlardan birisi miyim?" dedigi an midesi bulaniyorsa, iste o an kendisinden baska herkesi, kurdu, ermeniyi, gocmenleri, escinselleri, kadini, hayvanlari, ve bir butun olarak yasamayi hak eden her seyi savunur. cunku en iyi o biliyordur icinden ciktigi yapinin nasil da var olan her seye karsi mekanik bir nefret urettigini.
daha otesi, bazen "turkler"'e karsi turk'u bile savunmak gerekebilir...