kendini artık sevemeyen veya sevmekten vazgeçmiş veya sevmenin ne olduğunu bilmeyen bir çeşit dindar insandır. halbuki bu tanrı sevgisiyle herşeyi sevmeyi reddetmektir, o yüzden intihar günahtır. yani aslında bu dindarımız intiharı düşünmektedir. ama düşüncelerinde bile bunu kelimeye dökemediğinden farkedemez. yani aslında bu dindarımızın allah'tan haberi yoktur. zaten bugüne kadar allah üzerine düşünmemiştir bile. kuran-ı kerim de kursuna gidilen, arapçası okunan birşeydir. içinde neler yazdığını da birileri özet geçmiştir ona, bu da onu tatmin etmiştir. yapacak en iyi şey cennete gitmek için ibadetleri artırmaktır. daha fazla su harcayıp daha çok abdest alarak daha temiz ve pak olurlar, kimileri kıldıkları namazın rekatını artırır, böylece rekat cennet eğrisi de yükselişe geçer. verir parasını 16 kere umreye gider. fakirlere sadakayı da bol tutar. ama cennetten tapu satmış olan hristiyana etmediği lanet kalmaz. her sene kurban keser, etlerin çoğunu kendisi alır, konu komşuya da dağıtır. geri kalanı da onu ilgilendirmez. bir de bunun vekalet vereni vardır, verir parayı, gerisine karışmaz. sonra da açlıktan kıvrananlara dua ederler allah yüzlerine gülsün diye. böylece başkasını da düşünmüş olurlar hem, daha da sevap olur. bu insan anlat anlat bitmez.
naçizane not: bu insanı anlatırken bir müslüman şekli çizmiş olmam diğer dinlere mensup olanlarda böyle modeller olmadığını göstermediği gibi, islam'a dil uzatmak da değildir. zaten yazının muhattabı insan okuduğunu olduğu gibi anlamaya çalışırsa bunu görecektir. ayrıca bu yazı bir "dindar" tanımı değildir. "bir çeşit insan" tanımıdır.
